Türk resim sanatının önemli genç ve bağımsız temsilcilerinden Tuncay Deniz, 20 Kasım 2014 - 20 Ocak 2015 tarihleri arasında 'Renkler Arkasında' başlıklı sergisinde sanatseverler ile buluşuyor.

'Renkler Arkasında' adlı sergi sanatçının atölye ve galerisi olan TD ART, İstanbul, Bebek'te ziyaret edilebilir.

Sanat kariyerini Türk Resim Sanatının gelişimine önem vererek ve dünyadaki sanat disiplinleri arasında önemli temsilcilerden biri olma idealine bağlı kalarak ilerletmeyi benimseyen sanatçı, sanatseverlere sunduğu eserlerinin özünde, insanların gündelik hayatlarının neler olduğunu görsel anlamda karikatürize biçimde bir öyküleme yapmak yerine, gündelik hayatlarının onlarda ne gibi izler bıraktığını resmetmeyi benimsediğini söyler.

'Renkler Arkasında' başlıklı bu sergisi, sanatçının son dönem çalışmaları ile önceki çalışmaları arasında anlatımsal yönüyle önemli bir geçiş dönemi olarak kabul edilebilir.

Sergide yer alan eserler, günümüz yaşantısında var olan toplumsal ve bireysel sorunlar arasında, duygularımızın çevre ile olan iletişimi, etkileşimi karşısında maruz kaldığımız o doğal olamama ve duygularımızı doğal biçimde yansıtamama ve yaşayamama konusuna işaret etmektedir.

Renkler insanların toplum içindeki pozitif görünme (ama pozitif olamama!) halini temsil ederken, renklerin gerisinde yer alan figür anlatımındaki expresif-sert ve yoğun hareketlilik (çizgisel dağılım), içsel gerçekliğimizdeki hüzün,kaygı,öfke ve negatif türden duyguları yansıtıyor. Tuncay Deniz bu artı-eksi duyguları inceleyen ve anlatan tablolarıyla bizleri kendine çekmeyi başarıyor.

Küresel birliktelik, yaşadığımız bu büyük dünyayı her geçen gün hızla küçültmekte. Hayatımızda olup biten şeylerin ve özellikle bizi kimi zaman aşan her türden telaşın (ve konunun); sayısız mecralar sayesinde 'zorunlu muhatapları' oluşumuzun duygularımız üzerindeki etkilerinin neler olduğunu ve ne yönde arttığını, sanatçı temsili bir yüz ve onun ifadesiyle bazen de beden hareketi üzerinden bir 'duruş' ile anlatıyor. Bunu yaparken haberci bir tutum izleyip güncel görsellerle zaten bıkmış ve yıpranmış algılarımızı daha da kışkırtmak ve negatifleştirmek, politik göndermeler yapmak yerine daha insani ve pozitivist, salt figüratif sanatsal bir dille insanın içsel dünyasını ele almayı seçiyor.

Tuncay Deniz'in son çalışmalarında, önceki sergilerinde gördüğümüz o çizgisel anlatımına karşı renklerin ön plana çıktığı görülmekteyse de, sanatçının çizgi ve renk kavramları arasında çizgiden yana duruşunun devam ettiği fark ediliyor; çizginin renk karşısında daha güçlü olduğunu savunduğu önceki tezini yadsımıyor. Aksine izleyiciyi ilk aşamada renklerin verdiği o doğrudan ve kolaycı etkileme yolunu kullanmasının bir konuya işaret ettiğini fark ediyoruz. Temel kaygılarımızı güncel yaşantımızda gizlemede kullandığımız birtakım hallerimize gönderme yaparak, renklerin duygularımızı yansıtmada bazen kalkan bazen de bir yalan ve yanıltma oluşundan söz ediyor.