Baskı

Yerel Savmart marketlerinden birinde fotoğraf baskısı yapmakta olan Sy Parrish, hemen hemen kimsenin dikkatini çekmeyen biridir. Ama Nina Yorkin onun farkındadır. Her gördüğünde gülümseyerek selamlar onu ve ailesiyle kendisinin en değerli dakikalarını güvenle ellerine bırakıp gider. Sy Parrish, Nina ve kocası Will’in paylaştığı sevgi dolu dakikaların, ailenin geçirdiği her tatilin, her gezinin gizli şahididir. Oğulları Jacob’un bebeklikten 9 yaşına kadar geçirdiği her evreyi izlemiştir. Fotoğraf baskısının ciddi bir sorumluluk olduğuna inanan Sy Parrish, kağıda aktardığı her görüntünün zaman içindeki anısına saygı duyarak, hatıralara katılmasında rolü olduğunu düşünmektedir. Ama belki de diğerleri, doğdukları andan son günlerine kadar süren kağıt üzerine basılmış hayat yolculuğunu yeterince ciddiye almamaktadırlar. Belki de Sy, başkalarının hayatlarını, kendi hayatının parçası haline getirerek onlardan bile daha çok ciddiye almıştır… Ya hayatlarını, farkında olmaksızın tanımadıkları bir insanla paylaşan diğerleri? Haklarında mahremiyetlerini yerle bir edecek kadar çok şey bilen bu takıntılı adama karşı ne düşünmelidirler?