BİR KİŞİSEL DÖNÜŞTÜRÜCÜ OLARAK ‘SEYAHAT ETMEK’

Neden seyahat ediyoruz?
Bazılarımızın içinde karşı konulmaz bir ‘gitme’ arzusunun olmasının sebebi nedir?
Yeni ülkeler, insanlar, kültürler keşfetsek ne olacak, etmesek ne olacak? 
Bazı insanlar neden seyahat etmenin özgürleştirdiğini düşünüyor? 
Ve seyahat edenler neden başkalarını da yola çıkmaya iknaya uğraşıyor? 

***

Her insan dünyayı birbirinden farklı algılıyor. Sen de, sana özgü bir gözlük çerçevesi içinden dünyaya bakıyorsun.

Yetişirken etkileşime girdiğin insanlar hayata dair değerlerinin oluşmasına etki ediyor. Kiminin etkisi büyük oluyor, kiminin ki az. Gözlük çerçeveni yetişirken edindiğin değer yargıların oluşturuyor. Etrafında olup biten her şeyi o ana kadar öğrendiğin kriterler ışığında işlemden geçiriyor, değerlendiriyor, yargılıyor, karar veriyorsun. 

Seyahat etmek dünyaya baktığın gözlük çerçeveni değiştirmene yarar. Onu değiştirirsen, dünyanın senin evde otururken zannettiğin yer olmadığını fark edersin. Ve çok şaşırırsın. 

***

Seyahat öğretir. Hem de şelale gibi akar insanın üzerine.... Kamyon gibi çarpar. Bedensel ve zihinsel sınırlarının nerede olduğunu, kendini nereye kadar esnetebileceğini gösterir. Gözlük çerçeveni kırar kırar eline yenisini verir. Ta ki sen çerçevesiz kalıncaya kadar... 

Seyahat edenin yolda keşfettiği aslında ne yeni insanlar, ne yeni kültürler, ne de yeni 
yemeklerdir. Klişedir, ama doğrudur: İnsan yolda kendini keşfeder. 

***

Peki, hayalleri gerçek seyahat planlarına dönüştürmenin yöntemi nedir?
Yola nasıl çıkılır? Nereden başlanır? 
Zaman ve para nasıl bulunur? 
Tek başına nasıl seyahat edilir? 
Önyargılar nasıl aşılır?
Dünyanın farklı yerlerinden beslenme, ulaşım, güzellik, din, ölüm kavramlarına bakışımızı sorgulatan örneklerle...
Cesaretinizi toplayın, başlıyoruz!


İlsu Dirgin kimdir? 

1974 doğumlu, İstanbullu. İstanbul Erkek Lisesi’ni ve Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü’nü bitirdi. Onaltı yıl boyunca çokuluslu şirketlerde pazarlama alanında üst düzey yöneticilik yaptı. 2013’te ofis hayatını bırakarak seyahat kültürü üzerine çalışmaya başladı. Üniversitelerde ve sivil toplum kuruluşlarında seyahat etmenin dönüştürücü gücü üzerine seminerler veriyor.
Son yirmi yıldır dünyanın az ayak basılmış rotalarına seyahat ediyor. Eylül 2006’da ‘Aylak İlsu’ isimli blogunu açtı. Adı David Le Breton’un ‘Yürümeye Övgü’ adlı kitabından gelen, Türkiye’nin en eski ve aktif seyahat bloglarından biri olan ‘aylakilsu.com’, 2010 Turkcell ve 2013 Momondo yarışmalarında en iyi seyahat blog’u kategorisinde ödüller aldı.

Macera sporlarına meraklı. 1994’ten beri dalış yapıyor, CMAS 3 yıldız bröveli dalgıç. Çoğu Pasifik ve Hint Okyanusu’nda olmak üzere 500’den fazla dalışı var. Kafessiz açık deniz köpekbalığı dalışları özel ilgi alanı. Dünyanın bir yerinde skydiving, mağara dalışı, yelken kanat, rafting, snowboard, sandboard, uçurtma sörfü, vadi atlayışı, ziplining gibi aktiviteler varsa, o orada. 
Seyahat yazılarını Geo Türkiye, Skylife ve Mediazine dergilerinde de okuyabilirsiniz. Ayrıca, yayınlanmış seyahat yazılarını ‘Sesli Seyahat’ adı altında Görme Engelliler Kütüphanesi için seslendiriyor. Seyahat fotoğraflarıysa Fototrek ve İfsak’ta sergilendi, Geo ve Skylife’ta yayınlandı. 

Kendisi gibi maceraperest gezginler için zz gidilen, az bilinen, fakat çok etkileyici rotalara özel seyahatler düzenliyor. Ayrıca ‘İstanbul’da turist olmak isteyen aylaklar’ için tarih, sanat, az bilinen hikayeler ve güncel tartışmalar içeren yürüyüş turları yapıyor. 

Kendisini ‘aylakilsu’ adıyla sosyal medyada da takip edebilirsiniz.