Flamenko’nun usta ismi, Paco Pena’nın baş dansçısı Angel Munoz'dan muhteşem flamenko performansı Indigo’da

Dünyanın en iyi flamenko dansçıları arasında gösterilen, Paco Peña, Serranito, Cañizares konserlerinin ve flamenkonun kraliçesi Maria Pages’in baş dansçısı Angel Munoz ilk kez İstanbul’da solo performans sergileyecek. Munoz 16 Aralık Cuma günü Indigo’da flamenko tutkunları için sahne alacak .

“La Meiorona” en iyi dansçı unvanına sahip olan Angel Munoz ayrıca 12-18 Aralık tarihlerinde de vereceği work-shop ile Flamenko’nun inceliklerini Flamenkoevi’nde paylaşacak.

1973 Cordoba doğumlu Angel Munoz İspanya’nın en köklü dans okullarından Inmacumada Luque’de eğitim aldıktan sonra usta dansçı Javier Lattorre’nin yönetimindeki Ziryab Dance Company ekibine dahil oluyor. Angel Munoz’un, Avrupa turnesi kapsamında solo performans gösterdiği “La Fuerza del Destino" (Kaderin Gücü) gösterisini 10.000 kişi izliyor. Jose Antonio’nun Flamenko Kumpanyasında Paco Pena’nın gitarıyla tüm dünyada baş dansçı olarak gösteri yapıyor. Ardından Mario Cortés’in geri gitarda olduğu “Universo Flamenco" ile turuna devam ediyor.

Angel Munoz’un kariyerindeki en önemli duraklardan birisi de flamenkonun kraliçesi María Pagés oluyor. “Bende öylesine stilize edilmis bir disiplin yarattı ki öncesinde pek de sahip olmadığım bir şeydi." dediği María Pagés’in uzun yıllar baş dansçısı olan Munoz 2001 yılında New York’ta sergilenen Flamenco Republic’te adından söz ettirip ününü tüm dünyaya yayıyor.

Defalarca solo performansları ile Flamenko’nun kalbi sayılan Jerez Festivali’nde yer alan sanatçı 2011 yılında yine bu festivalde “Vuelo/ Baile Flamenco Del Blanco Al Negro”adlı gösterisiyle seyircisiyle buluştu.

Aynı zamanda usta bir Flamenko eğitimcisi olan Angel Munoz Flamenko eğitim stilini "Her dansçıyla kendi adımlarını geliştirerek ortaya beraber birşeyler çıkartmayı seviyorum. Herkesin yeteneği aynı olamaz, benim engellemeye çalıştığım öğrencinin gördüğünü dans öğretmeni gibi yapmaya çalışması. En önemlisi doğal haliyle dans etmeyi öğrenmesi. Sahnede 10 kişi ayni anda dans ediyor olsa da öğrencinin kendi tarzı ve kimliğiyle dans etmesini sağlıyorum. Öğrencilerimin kendilerini bulmuş olarak dersten mutlu ayrılmaları beni tatmin ediyor. Dans ederken en çok kendim eğlenmeye çalışıyorum ve böylelikle izleyerek öğrenmeye çalışanlar da eğleniyor. Bana göre asıl anahtar kendini 100% vermekten geçiyor. Hiç bir yük taşımamalı ve kendinizi dansa tam vermelisiniz.” diyerek anlatıyor.