Avustralya Büyükelçiliği, İstanbul Modern Sanat Müzesi ile beraber 02 - 12 Aralık 2010 tarihlerinde ikinci Avustralya Film Festivali’ni düzenleyecektir. Teması “Avustralya: Büyüme Hikayeleri” olan festivalde, kıta ülkeden ödüllü filmler gösterilecektir.

Festival, 02 - 12 Aralık tarihlerinde İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde gerçekleşecektir. Müzeye giriş yetişkinler için 12 TL, öğrenciler ve öğretmenler için 6TL’dir. Ziyaretçiler, festivalde yer alan filmleri ücretsiz olarak izleyebilecektir. Perşembe günleri müze ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Güzel Kate, Ned Kendall’ın ikiz kızkardeşi Kate’le ergenlik dönemindeki ilişkilerini ve onaltı yaşında iken başından geçen bir dizi trajik olay sonrasında ortaya çıkan duygusal sarsıntıları anlatır. Hikaye, yetişkin Ned’in, yirmi yıl ayrı kaldıktan sonra evine geri dönmesi ve uzun yıllardır derinlerde gömülü kalmış aile sırlarının ortaya çıkmasıyla şekillenir. Ned, küçük kızkardeşi Sally’nin yardımıyla ilk defa gerçeği görür. 2009 yılında 10 dalda Avustralya Film Endüstrisi ödüllerine aday gösterilmiş olan film, yönetmeni ve senaryo yazarı Rachel Ward tarafından ‘gotik bir aşk hikayesi’ olarak tanımlanır.

Siyah Balon: Thomas Mollison olmak kolay değildir. Ailesi ile yeni bir eve taşınan ve yeni bir okula başlayan Thomas’ın tek isteği bu yeni ortama uyum sağlamaktır. Hamileliği ağırlaşan annesinin istirahat etmesi gerekince babası Simon Thomas’a otistik kardeşi Charlie ile ilgilenme görevini verir. Thomas yeni kız arkadaşı Jackie ile beraber hayatındaki büyük zorluklardan biri ile yüz yüze gelecektir. Siyah Balon bir uyum gösterme, sevgiyi keşfetme ve aileyi olduğu gibi kabul etme hikayesidir ve evrensel bir öyküdür. Film izleyiciyi ilk bakışta olağandışı, hatta işlevsiz gözüken bir aileyle beraber yolculuğa çıkarıyor;ancak gerçekte aile kavrama, anlama ve mizah duygusuyla yaşamla başa çıkabiliyor.

Delikanlılar: Brett Sprague hapiste on iki ay geçirdikten sonra ailesinin evine döner. Uzaktayken işler değişmiştir. – abisi Glenn, kızarkadaşı Jackie ile ayrı bir eve taşınmıştır, küçük kardeşi Stevie ve hamile kız arkadaşı Nola aileyle beraber yaşamaktadır. Annesi Sandra, Maori bir avareye iş vermiştir. Kardeşleri ile tekrar biraraya gelen Brett dönüşünün ilk gününde ailede düzeni tekrar sağlamaya çalışır.

Kafa Kafaya: Ondokuz yaşında.Kafası biraz karışık. Oldukça öfkeli. Ari, tüm enerjisini ve isyanını, acı ve zevki dans, seks ve uyuşturucu dolu hızlı bir gecede yaşar. Özgürlüğüne doğru Kafa Kafaya yol almaktadır.

Japon Hikayesi: Jeolog olan Sandy, bir dizi olay sonucu Pilbara çölünde Japon meslektaşı’na eşlik ederken bulur kendisini. Sandy’nin gözünde bu adam can sıkıcı, oldukça küstah ve anlaşılmazdır. Hiromitsu’nun Sandy hakkındaki düşünceleri de pek farklı değildir. İşler kötüden iyice kötüye gider ve dünyanın en ıssız bölgelerinden birinde mahsur kalırlar. Japon hikayesi iki başrol karakteri için bir keşif ve değişim yolculuğudur.

Öp Ya Da Öldür: Al ve Nikki polisten kaçanve Nullarbor’a doğru yol alan iki aşıktır. Yol boyunca işlenen bir dizi cinayetin ardından, biri diğerinin katil olduğundan şüphelenmeye başlar.

Babam Romulus: Babam Romulus Raimond Gaita’nın beğeni toplayan anılarına dayanıyor.Film, Romulus’un, güzel karısı Christina’nın ve oğulları Raimond’ı yetiştirirlerken karşılaştıkları zorlukların hikayesini anlatır. Babayla oğul arasındaki kopmaz bağı yücelten imkansız bir sevginin hikayesidir.

Somersault: Görsel açıdan akılda kalan film, Avustralya kayak merkezlerinden birinde geçer. Somersault, genç bir kızın aşk, aile ve dostluğun gerçek anlamını algıladığı bir öyküdür.

Hepimizin Toplamı: Jeff ve babası, yalnız yaşayan garip bir ikilidir. Biri açık yürekli bir dul, diğeri farklı arayışlar peşinde koşan genç ve bekar bir adam. Her ikisi de sıkıcı geçen hayatlarında romantik bir ilişki yaşamak isterler ve bu ilişkiyi bulmak için farklı yöntemler denerler. Baba bir kadın arkadaş bulmak için bilgisayarlı çöpçatan merkezine müraacat eder. Bir gecelik ilişkilerden ve gürültülü gay barlardan bıkan oğlu Jeff, gerçek bir ilişki istemektedir. Ancak Bay Doğru’yu bulduğunda, babası ne diyecektir?

İz Peşinde: 1922’de taşrada dağlarda geçen bir hikaye.Fanatik, Takipçi ve Gazi adlı üç beyaz adam ve Avustralya yerlisi İz Sürücü Kaçak’ın peşindedir. Gerçek ve adalet kavramları altüst olana kadar toplu katliam ve cinayetle av devam ederken, film Kaçak’ın yakalanıp yakalanmaması sorusundan çıkıp, beyaz nedir, siyah nedir ve kim kimi idare eder sorularına dönüşür.

İki El: Eskiden sokaklarda yaşayan genç ve hevesli Jimmy, talihsiz tesadüfler sonucu bir gangstere ait paraları kaybeder. Öldürülmekten kurtulmak için ilk ‘işini’ gerçekleştirmek zorundadır. Ne yazık ki, ona daha iyi bir hayat vaat eden rüyalarının kadını Jimmy’nin aklını karıştırır ve her şey ters gider. Jimmy’yi çöküşe götüren olaylardan sorumlu bir kaç sokak cocuğu aynı zamanda Jimmy’nin dönüşümüne neden.