Rampa, 13 Nisan–18 Mayıs tarihleri arasında İnci Furni’nin “Her Gün Aynı Şey” isimli sergisin ev sahipliği yapıyor. Sanatçının galeriyle ilk sergisi olan “Her Gün Aynı Şey”de Furni, objeleri, sıradan, gündelik durumları tekrarlayarak kurguladığı görsel dünyanın sınırlarını geçirgenleştiriyor.
Furni’nin sergisinde yer alan, kağıt üzerine çalıştığı, tek kişilik yatak ve kibrit serilerinde hissedilen samimiyet, sanatçının günlük tutar gibi, defalarca işlediği bu konularla olan bire bir ilişkisinden kaynaklanıyor. Sanatçının yatak gibi kişiye özel, mahrem olan ile çoğu zaman işlevselliği dışında hakkında pek de düşünmediğimiz, ‘çöp’ kelimesiyle özdeşleşmiş olan kibrite karşı benzer bir tutumda olması, bu iki ‘şey’in de araçsallaştırıldığına işaret ediyor. Diğer bir deyişle, yatağın da kibritin de benzer bir perspektiften resmedilmesi bu objeleri Furni’nin kurgusunun birer parçası haline getiriyor; ne daha fazlası, ne daha azı imkansızlaşıyor adeta.
İki seriye de hakim olan ‘ritim’ hissi serginin dışına taşan bir sürekliliğe dikkat çekerken, sanatçının pratiğinin bir kesitini sergilerken zamandan bir dilimi çıkarıp ayırdığını da teşhir ediyor. Öncesi ve sonrası olduğunu bildiğimiz işler aslında üretim sürecini izleyici için erişilebilir kılmakla birlikte ‘her şey’in sergi mekanında olmadığının bilinci de kaçınılmaz bir merak, belki de gergin olarak tanımlanabilecek bir bilinmezlik yaratıyor.
Kağıt üzerine desen olarak başlayan hikayeler, Furni’nin farklı boyutlarda çalıştığı tuvallerde soyutlanarak kendi başlarına ayakta durmaya başlıyor. Furni’nin kibrit ve yatak güncelerindeki tanışıklık, malzemeyle olan uzun süreli ilişki, nabız tutar gibi inişli-çıkışlı bir seyirdeyken, desenlerden beslenen tuvalleri, bu küçük hikayeleri kurgusal bir dünyaya taşıyarak bağımsızlaşmalarını sağlıyor. Tuvallerdeki hikayelerin her biri belki de desenlerle ilişkilendirilebilir; kendi içindeki bütünlüklerinin aslında Furni’nin görsel ve düşünsel dünyasındaki bütünlüğün birer yansıması, sabitlenmesi olarak okunması aslında Furni’nin gündeliği dönüştürürken kendini gündelikten ayırmadığına işaret ediyor. Bu bir aradalık da sanatçının o her gün aynı olan şey ile kendi arasında fark görmeden, tam tersi, o farksızlığın yüzeyinin hemen altındaki gerginlik ile çalıştığını gösteriyor.
Furni, bu sergi ile resimdeki kurgunun hem gündelik bir sabitlik hem de iç dünyasındaki hikayelerin ve hislerin görsel projeksiyonu olduğuna dikkat çekiyor.
- Yorumlar ve Derecelendirmeler
- Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...