“Eleanora Fagan (1915-1959): To Billie With Love From Dee Dee”

40 yıla yayılan çok yönlü kariyeri boyunca Dee Dee Bridgewater, caz klasiklerini alışılmış standartların dışında, kendine özgü yorumuyla seslendirerek günümüzün en üst düzey caz vokalistleri arasında yer aldı. Son projesi, Eleanora Fagan (1915-1959): To Billie With Love From Dee Dee ile sanatçı; 44 yaşında trajik bir şekilde hayata veda eden ikonik caz figürlerinden Billie Holiday’i onurlandırıyor.

Lady Day adlı eserden esinlenilerek hazırlanan; 1986 ve 1987 yıllarında Paris ve Londra’da sahnelenenerek büyük başarı kazanan Lady Sings the Blues adlı oyunda Holiday’i canlandıran Bridgewater; “Bu albüm benim gibi şarkıcıların kariyer sahibi olmalarını mümkün kılan bir vokaliste saygı niteliğinde. Eleanora Fagan’ın farklı bir kayıt olmasını istedim. İç karartıcı havadan çok modern ve eğlenceli bir kutlama havası yaratmak, neşeli bir albüm yapmak istedim.” diyor.

Eleanora Fagan’ın, yenilenmiş tatil ezgilerinden oluşan bir saygı albümünden daha derin bir anlam taşıdığını ifade eden Bridgewater, “Billie, müziğinin farklı bir icra ile duyulmasını hak ediyor ve bu sebeple ben de onu taklit etmeye çalışmıyorum.” diyor. Albümdeki şarkılar, Afrika’ya özgü poliritimlerle yorumlanmış. Albümde yeniden armonize edilen “All of Me” ve gospel tınılı “God Bless the Child” gibi parçaların da dahil olduğu 12 şarkıya yeni aranjmanlar yazılmış. Uzun süredir Bridgewater’ın grup arkadaşı olan piyanist Edsel Gomez ise bu yeni ve taze yaklaşımın anahtarı konumunda.

Dee Dee Bridgewater, kariyeri boyunca müzik dünyasının önemli isimlerine saygısını gösteren albümler kaydetti. Bunlar arasında Ella Fitzgerald’a ithaf ettiği Grammy ödüllü Dear Ella (1997), Horace Silver’ın anısına kaydettiği Love and Peace: A Tribute to Horace Silver, (1995) ve Kurt Weill’ın anısına kaydettiği This is New (2002) sayılabilir.

Bridgewater, Eleanora Fagan’da kolay yolu seçmeyip Lady Day’de yakaladığı sağlam icrasını yinelemek yerine Billie Holiday’i baştan keşfedip, genelde yanlış anlaşılmış olan büyük caz ikonunun müziğine yeni bir soluk getiriyor. Bu yenilikçi ve modern bakış açısı aslında Bridgewater’ın bütün projelerinde kendini hissettiriyor.