İlhan Erşahin, enstrümentalist ve besteci olarak on yılı aşkın süredir çağdaş caz ve elektronik müzik arenasının en yaratıcı ve maceracı sanatçılarından biri oldu. Öncelikle Amerikan cazından etkilenmiş olan Erşahin aynı zamanda reggae, hip-hop, electronic, pop ve özellikle Orta Doğu folk müziğini de benimsemiş durumda. Bunun etkileri de hem çeşitli albümlerine hem de projelerine yansıyor.

1965’te İsveç’te, İsveçli bir anne ile Türk bir babanın oğlu olarak doğan sanatçı, Stokholm’da büyüdü ve Türkiye’ye yaz aylarında geldi. Burada sahneye ilk kez 1993 yılında Bodrum’da tatildeyken çıktı ve Türk caz müzisyenlerine eşlik etti. Sonra yeniden geldi, The Marmara ile Roxy’de çaldı ama asıl dinleyicisini 1994’taki 3. Uluslararası Akbank Caz Festivali’nde buldu. Üç yıl sonra CRR’de Eddie Henderson’la konser verdi.

Erşahin müziğe geç başladı, ama yeteneği, yoğunluğu ve cesaretiyle bunu telafi etti. Eline ilk olarak bir tenor saksofon aldığında, 16 yaşındaydı. Üç yıl sonra ciddi şekilde çalışmaya başladı. Berklee Müzik Okulu’na gitti, daha sonra da Joe Lavano ile çalıştı. Çok geçmeden, New York’un rekabetçi atmosferinde hatırı sayılır bir isim oldu ve caz kulübü Nublu’yu açıp aynı adı taşıyan kendi plak şirketini kurdu.

Kayıtlara 1995 yapımı “She Said” ile başladı ve geriye bakmaksızın devam etti. Albümlerinden bazıları olan “Wax Poetic” (1998), “Love Trio” (2002), “Wonderland” (2002) aynı zamanda başarılı projelerini de temsil eder. Bu projelerin içinde I Led 3 Lives, Our Theory ve “Ramazanda Caz”da uygulanacak olan Istanbul Sessions da var.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, Sultanahmet Semti'ndeki Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi'ne çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu üzerindedir. Sultanahmet Meydanı'na otobüs ile veya Eminönü'nden tramvay ile ulaşabilirsiniz.