31 Ocak’ta Çırak Çalacak, Usta Dinleyecek!

Pulitzer ödüllü ünlü besteci David Del Tredici, “Grand Trio” adlı eserinin 31 Ocak 2011, Pazartesi akşamı saat 20:30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) gerçekleşecek Türkiye prömiyeri için İstanbul’a geliyor! Amerikalı usta besteci, kendisinin dahi çalmaya cesaret edemediği eserinin; öğrencisi, piyanist-besteci Emir Gamsızoğlu’nun kurduğu İstanbul Trio tarafından seslendirileceği konsere konuk olarak katılacak.

David Del Tredici’nin öğrencisi olan piyanist besteci Emir Gamsızoğlu tarafından kurulan İstanbul Trio’nun seslendireceği “Grand Trio”; icrası en güç piyanolu üçlülerden olarak gösteriliyor. Emir Gamsızoğlu (piyano), Cem Çetinkaya (çello) ve Deniz Toygür’den (keman) oluşan İstanbul Trio; zorluğu nedeniyle, çok iyi bir piyanist olan Del Tredici’nin de içinde bulunduğu birçok usta müzisyenin icra etmekten kaçındığı “Grand Trio”nun Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek.

Neo-romantik müzik akımının babası kabul edilen David Del Tredici; kompozisyon dersleri verdiği “The City College of New York”ta, piyano dersleri veren piyanist bestecimiz Emir Gamsızoğlu’nun daveti üzerine bu özel konserin onur konuğu olacak. Pulitzer Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödüle sahip Amerikalı ünlü besteci; zorlu eseri “Grand Trio”yu 2006’daki dünya prömiyerinden bugüne kadar sadece birkaç kez seslendirdi.

İstanbul Trio konserde ayrıca ünlü “trio”lardan seçmeler ile Emir Gamsızoğlu’nun “Piano İçin Sözsüz Şarkılar”ını ve Emir Gamsızoğlu ile Erkin Arslan’nın “Fantasy On Istanbul Tunes” adlı bestelerini seslendirecek.

Emir Gamsızoğlu; piyanist-besteciliği ve “The City College of New York”ta sürdürdüğü öğretmenliğinin yanı sıra, Memet Ali Alabora’yla hazırladıkları “Notada Yazmayanlar” adlı klasik müzik projeleriyle de tanınıyor. Edirne doğumlu çellist Cem Çetinkaya; konservatuardan mezun olduktan sonra yerleştiği, “Çellist Şehri” Lübeck’te öğretmenlik yaparken bir yandan da Almanya’da tanınan bir solist olarak birçok orkestrayla konserler veriyor.

Grubun en genç üyesi, 22 yaşındaki kemancı Deniz Toygür ise İsviçre’de klasik müzik dinleyicilerini kendine hayran bırakıyor. Bir performansında, İsviçreli bir zengini; iyi bir keman seçip Toygür’e hediye etmesi için hocası, ünlü kemancı Pierre Amoyal’e ulaşacak etkileyen genç sanatçı; üniversite öğrencisiyken “Notada Yazmayanlar” projesinin hayranıymış. Üç farklı ülkede yaşayan müzisyenler, bir araya gelip prova yapabildikleri zamanlar haricinde, sık sık internette buluşup teknoloji yardımıyla arkadaşlıklarını sürdürüyor ve gruplarıyla ilgili planlarını tartışıyorlar.