Kayhan Kalhor ve Erdal Erzincan

Tarihler: 28 Mart 2012 Çarşamba ~ 28 Mart 2012 Çarşamba - Saat: 22:00

Yer: garajistanbul

Ücret: Tam 39.50 TL Öğrenci 29.50 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: (0216) 556 98 00, Biletix Satış Noktaları, www.biletix.com, Garajistanbul

Adres: Tomtom Mah. Kaymakam Reşat Bey Sokak 11 Beyoğlu İstanbul Beyoğlu İstanbul

Telefon: 0212 244 44 99

Paylaş:

Yorumlar:

istanbul.net.tr Mar 28, 2012 ~ Mar 28, 2012

Bu konser kendi kültürlerinin –Acem (İran) ve Anadolu (Türkiye)- geleneksel müziğiyle yoğurulmuş iki usta sanatçıyı bir araya getiriyor.

İran ve Osmanlı Türk klasik müziklerinin birçok ortak yönü var. Her ikisi de makamlara bağlı müzikler ve doğaçlama, müziğin icrasında önemli bir yere sahip. Bunun yanısıra iki ülkenin yerel halk müzikleri de benzerlikler gösteriyor: Kürtlerin ve İranlıların kullandığı tanbur ve setar gibi enstrümanların Türk sazıyla biçimsel, duyumsal ve icra tekniği açısından benzerlikleri, dağlık yörelerden sanatçıların ağıtlarda kullandıkları tiz vokal teknikleri gibi. Bu iki müzisyenin yaptığı müzik her ne kadar eski geleneksel köklere bağlı olsa da son derece modern. Ortaya çıkan müzik tamamen enstrümantal. Bu da solistlerin ön planda olduğu iki ülke müziği için de farklı bir durum. Neredeyse tüm Orta Doğu müziklerinde önemli yer tutan geleneksel sözlü müziklerin aksine bu projede enstrümanlar şiirsel şarkı sözlerinin yerini alıyor. Aslında bu duygu ve maneviyat yüklü vokalsiz müzik tarzı her zaman Doğu müziğinin içinde var olmuştur. Örneğin Hindistan’da çok uzun bir süredir bu tarz enstrümantal müzik yapılmakta. Özellikle Kuzey Hindistan’da sıkça kullanılan enstrümanlar, insan sesine yakınlığıyla biliniyor. Arap dünyasından İran ve Hindistana kadar geleneksel sözlü müzikte eşlikçi enstrümanlar insan sesini ve vokal nüanslarını parçadaki cümleleri sıkça tekrar ederek ya da dörtlükler arasında köprü kurarak taklit etmeye çalışır. Erdal Erzincan ve Kayhan Kalhor’un müziği adeta bir dua gibi duygu ve maneviyat yoğunluğu içeriyor.

Klasik Acem Müziği

İran, yüksek sıradağları, geniş çölleri ve verimli kıyı bölgeleriyle bir karşıtlıklar ülkesi. İranlılar, müziklerinin insanın içine işleyen maneviyatını ve şiirselliğini ülkelerinin çalkantılı tarihi kadar yaşadıkları coğrafyaya da bağlıyor. Çok eski ve zengin bir tarihsel kökene dayanan ve bir tür meditasyona benzeyen bu müzik, takipçilerinin Allah’la ruhsal birleşmeye inandığı İslam dininin mistik bir kolu olan Sufizmin şiirselliği ile yoğrulmuş. Bu saf ve fazlaca kişisel müziğin estetik güzelliği, çoğu zaman gösterişli İran halılarıyla ve İran minyatür resimleriyle karşılaştırılan akıcı solo melodilerin çetrefilli nüanslarında yatıyor.

Yaratıcı performans, Klasik Acem Müziği'nin temel öğelerinden. Bu müzikteki yaratıcılık çoğunlukla bir bülbül görüntüsüyle özdeşleştiriliyor. Yaygın bir görüşe göre bülbül, dünyadaki en güzek sese sahip ve şakırken asla kendini tekrar etmiyor. Ortadoğunun her yerinde büyük bir sembolik gücü olan bülbül, müzikal yaratıcılığın zirvesini temsil ediyor. Klasik Acem Müziği'nde geleneksel repertuar performans esnasında spontan bir şekilde yeniden yaratıldığından bu müzik genellikle doğaçlama olarak tanımlanıyor. Bu doğaçlama yirminci yüzyılın başlarından itibaren, şiir okuma sanatında da kullanılan bedaheh navazi terimiyle özdeşleştirilmiş durumda. Her ne kadar müzisyenler özellikle jazz ve hint müziğinde de sıkça kullanılan doğaçlama konseptine alışık olsalar da, Klasik Acem Müziği'ndeki doğaçlama kavramı biraz farklı. Sanatçılar çok uzun ve titiz bir eğitim süresince Klasik Acem Müziği'ndeki tüm yaratıcılığın temelini oluşturan ve radif adıyla bilinen usulleri ezberlemek zorunda. Dolayısıyla bu tür bir doğaçlama da genel anlamda kabul edilenden farklı olarak serbestlikten daha uzak.

Klasik Acem Müziği Orta Doğu geleneklerine bağlı olarak belli makamlara ait kısa parçaların doğaçlamasından oluşuyor. İran’da bu bu kısa parçalara gusheh deniyor. Radif ise 200 kadar gushehten oluşuyor. Bu gushehler makamlarına göre dastgah adı verilen sistemlerde gruplanıyor. Dastgah sistemleri on iki makamdan oluşuyor. Bir dastgah esasen, aynı Barok düzende olduğu gibi, makamsal olarak birbiriyle ilintili gushehlerin ard arda gelip birleşmesiyle oluşuyor. Her gusheh’in kendine has bir makamı ve adı var. Fakat yine de içinde yer aldığı dastgah’ın diğer gushehleri ile bağlantılı. Beş gushehten oluşan dastgahlar olduğu gibi (Dasthi), kırk dört gushehten oluşan dastgahlarda (Mahur) var. Bir müzisyenin egzersizleri tüm radif repertuarını ezberlemeyi içeriyor. Bu repertuarı ezberlemek uzun seneler sürüyor ve bir sanatçı ancak tüm repertuarı ezberledikten sonra doğaçlamaya uzanan yaratıcı geçişler yapmaya ehil kabul ediliyor. Sonuç olarak radif tek başına icra edilecek bir repertuardan çok yaratıcı performansların ve besteciliğin beslendiği bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.

Klasik Acem Müziği geleneksel olarak bir solist ve bir enstrümancı ile (bu durumda enstrüman solistin sesini bütünlüyor ve kısa pasajlarla sözler arasındaki geçişleri sağlıyor) ya da sadece bir enstrümancı ile icra ediliyor. Son yüzyıl içerisinde ise bu müzik daha kalabalık gruplarla (çoğunlukla bir solist ve hepsi farklı bir enstrüman çalan dört ya da beş müzisyen) icra edilmeye başladı. Bugünlerde hem solo hem de grup performansları dinlemek mümkün.

Türk Halk Müziği ve Aleviler

Yakın Doğu, Orta Doğu ve O

istanbul.net.tr

Kare Kod (QR) Uygulaması

Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.

Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...
Yorumlar yaparak sesini duyur..!

İlginizi Çekebilir

Aile Eğlencesi Atölye Kurs Bale Çocuk Oyunları Dans Haberler Foto Galeri Video Galeri Daha Fazlasını Göster

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT