Müzik çevrelerince “Kontrbas’ın Paganini’si” olarak tanımlanan İspanyol asıllı Fransız sanatçı Renaud Garcia-Fons, 20 Nisan akşamı garajistanbul sahnesinde “Solo Bass” adını verdiği performansıyla dinleyicileriyle buluşuyor.

1962 doğumlu Fransız kontrbasçı Renaud Garcia-Fons, müzikle 5 yaşında tanıştı. Piyano ve klasik gitar dersleri alan müzisyen, ilerleyen yıllarda Paris Müzik Konservatuarı’nda kontrbas çalışmalarına başladı.

François Rabbath’ın özel öğrencisi olan Renaud, düzenli olarak bir çok caz topluluğunda kontrbasçı olarak yer alırken, aralarında Kenny Clarke ve Sam Woodyard’ın da bulunduğu birçok önemli caz figürüyle çalışma fırsatı buldu. 21 yaşına geldiğinde, o ana kadar birçok prestijli yarışmada farklı ödüller kazanmış olan sanatçı, Fransa Kültür Bakanı tarafından “Kontrbas Profesörü” ünvanıyla ödüllendirildi. Müziğe karşı beslediği aşk ve açık görüşlülüğü, onu daha da özgür bir şekilde doğaçlama yapmaya yöneltti.

Enstrümanının teknik sınırlarını zorlayarak caz müzik, geleneksel müzik ve çağdaş müziği harmanladığı tarzıyla benzersiz bir performans sanatçısı olarak ün kazanan Renaud, sınırları zorlamaya devam ederek enstrümanına beşinci bir tel ekledi. Bu yenilikle beraber, kontrbası “eşlikçi enstrüman” kalıbından kurtaran ve dinleyicilerine bambaşka bir doğaçlama performans sergilemeyi başaran Renaud, “Kontrbasın Paganini’si” olarak anılmaya başladı.

Kontrbas kullanımına getirdiği yeniliklerle tanınan Renaud Garcia-Fons, özel enstrüman tekniğiyle ve deneyselliğiyle ün yapmıştır. Onun sayesinde kontrbas, bir yandan solo bir enstrümana, bir çeşit flamenko gitarına ve doğu enstrümanına dönüştürmüştür.

Sanata ve müziğe bakış açısının temeline doğaçlamayı oturtan Renaud Garcia-Fons, dünyanın dört bir yanından aralarında Pedro Soler, Vicente Pradal, Carmen Linares, Gerardo Nunez, Jazz Spania, Angélique Ionatos (Yunanistan), Cheb Mami (Cezayir), Dhafer Youssef (Tunus), Huong Tanh (Vietnam) ve Kudsi Ergüner (Türkiye) gibi sanatçıların da yer aldığı birçok önemli müzisyenle ortak çalışmalar yapmıştır. Ayrıca solo performanslarıyla da, kontrbası dinleyicisine bambaşka bir enstrüman olarak tanıtmaya devam etmektedir.