Abdülkadir Öztürk TEM Sanat galerisiyle olan 27 yıllık uzun soluklu işbirliğinden sonra yeni çalışmalarını sergileyeceği Merkur’de izleyicileriyle buluşacak.

Sanatçı, 30 Kasım’a kadar izlenebilecek yeni sergisinde; duygu ve düşüncelerimizin içinde barındırdığı anlamlardan yola çıkarak heykelleri soyut bir formda ele alıyor.

Öztürk; eserlerinde iç boşluğumuzda canlı kalmayı başaran ve her gün beslendiğimiz korkuları, hayalleri ve kolektif iç görüyü soyut ifadeler ile şekillendiriyor. Zaman kavramı üzerine izleyiciyi sorgulamaya yönlendiren eserler; tarih öncesi ve sonrası yaşananların ve erotizmin susturulan özgürlüklerinin dışavurumunu gözler önüne seriyor. “Heykeller İçinde Yaşamak” adlı sergide zaman ve yaşamın heykeller ile bütünleştiği ve aslında birbirleri ile eşzamanlı bir şekilde var olduğu görülüyor.

Sanatçının sergi hakkındaki görüşleri ise şu şekilde:

“Heykeller bir ana gibi doğurgan, dişi, koruyucu ve sevgi veren idoller. Kutsal, yaratıcı ve özgürlükçü. Bütün baskılara direnmiş, estetik doğrular içinde geleneksel malzemelerden yontulmuş.

Varoluşumuzun beraberinde getirdiklerinin dışavurumu olan heykelleri, hayatın bir bütünü şeklinde görüyorum. Heykeller içinde ben varım, benim içimde ise heykeller.”

İzleyiciyi farklı bir deneyime davet eden, soyut olanın üç boyutlu bir şekilde görülebileceği; özgürlük, hayaller ve bastırılmış duygular kavramları üzerine değinen Türkiye’nin önemli heykel sanatçılarından Abdülkadir Öztürk’ün “Heykeller İçinde Yaşamak” adlı sergisi 30 Kasım 2017’ye kadar Merkur’de görülebilir.