İlhami Ümit Erzurumlu - “Par-ça-lar”

Tarihler: 18 Mayıs 2012 Cuma ~ 02 Haziran 2012 Cumartesi

Yer: Odakule Sanat Galerisi

Adres: İstiklal Cad. No:142 Beyoğlu İstanbul

Telefon: 0212 251 46 31

Paylaş:

Yorumlar:

istanbul.net.tr May 18, 2012 ~ Haz 2, 2012

“Bir yarış arabası Samothrake Zaferi’nden (bir Yunan heykeli) daha güzeldir.”

Fütürizm’in kurucusu Filippo Tommaso Marinetti 1900’lü yılların başında böyle söylüyordu. 18. yüzyılda başlayan Sanayi Devrimi’nin yaşam dünyamıza sunduğu makineler, Walter Kiaulehn’in deyişiyle yeryüzünden doğan “demir melekler”dir. Yaşam dünyası, güngün gelişen teknolojinin etkisiyle daha önce kazanılmamış deneyimlere gebedir; sanat dünyası ise, buna insanlık adına yanıt vermeli, yeni yaşamın “vortex”ini açıklayabilmelidir. Oysa binyılların ötesinden gelen ‘yansıma’ kuramı bunun araçlarını veremez; sanat anlayışındaki zihinsel kopuş’u İtalyan Fütüristleri gerçekleştirecektir: “Sözcüklerin ahengine ve güzel beğeniye karşı ayaklanmalıyız” derken Rembrandt’ın, Goya’nın, Rodin’in temsil ettiği beğeniyi kasdetmektedirler. Marinetti’nin edebiyat alanında yaptığı radikal çıkış’ı, 1910’da Umberto Boccioni resim alanında ortaya koyacaktır. Carlo Carra, Luigi Russolo, Giacomo Balla ve Gino Severini’yle birlikte imzaladıkları “Fütürist Resmin Teknik Manifestosu” resimde parçaların bütünlüğü’nün (complementarism) mutlak gereklilik olduğunu söyler: şiirdeki serbest vezin, müzikteki çokseslilik gibi...

Böylece geçmiş sanatın ölümü ve gelecek sanatın doğuşu gerçekleşmiştir: Fütürizm, yeni dünyanın olguları olan hıza, harekete, dinamizme övgüler düzecektir. Resim ve heykelin formları, çizgileri, renk anlayışları modern yaşamın ‘concetto’suna göre baştan ayağa değişir. Boccioni’nin heykel denemeleri yeni plastik ritimler ortaya koyar, Thayaht’ın bulduğu ‘traiettiva’lar (eğimli pahlar) heykele ‘hareket’in farklı boyutlarını katar. Fütürizm; Kübizm, Dadaizm ve Gerçeküstücülük’le birlikte modern dünyanın teknolojik tasarımlarına, aerodinamik ürünlerine, spora, yelkenciliğe, grafiğe, reklama varıncaya kadar yeni biçimsel dillerin oluşmasında öncülük eder. Fortunato Depero’nun “Bozzetto del costume-maschera per ‘Motolampade”siyle (1929) Kappa’nın kayak giysileri (2002) arasında, veya Fedele Azari’nin “Volo Librato”su (1929) ile bir İtalyan spor giyim markası olan Lotto’nın logosu arasında kurulacak ilişkiler ‘etki’nin nasıl uzun yayılımlı olduğunu göstermektedir.

Türkiye’de Fütürist denemeler yapıldı kuşkusuz, ancak yeterli ‘etki’ düzeyine ulaşamadılar. Bu anlamda, Ümit Erzurumlu’nun “Par-ça-lar” Sergisi Türk resminde bilinçli ‘çıkış’lardan birini temsil ediyor. İtalyan Fütürizm’iyle ve Rus Kübo-Fütürizmiyle kurduğu derin bağlarla sanat ortamımızda farklı bakabilmenin kapılarını zorluyor. Ümit Erzurumlu’nun resimlerine mevcut sanat ortamımızın içinden bakarken biraz Goya’nın “Bıçak Bileyicisi”yle Malevich’in “Bıçak Bileyicisi”ne birlikte bakmanın verdiği şaşkınlığı yaşarız. Keskin biçimler ve çizgilerle hıza, harekete, dinamizme verilen yanıt, diğer taraftan yaşamın yıpratıcı hızına, parçalı anların hüznüne doğru eğrilir. Beyrut’a parçalı gerçekliğin penceresinden bakarken bombaların şiddetiyle formların şiddeti buluşur ve Beyrut’u artık başka türlü anımsarsınız; içinize parçaların diliyle kazınmıştır bile. Yalnızlık’ta parçalanmış gerçeklerle kadın bir defa değil, bin defa yalnızdır; başını eline defalarca dayar; köpekler defalarca oturur kalkar önünde. Ümit Erzurumlu, çizgisini geçmişe doğru sürüklemiyor aslında, geçmişten gelen süreğenliği dillendiriyor: modern yaşamın içindeki o vazgeçemediğimiz, yenemediğimiz hızın ve hüznün süreğenliğini koyuyor önümüze.

Sanat her zaman yeni bir dil ve yeni bir form arayışıdır.
Bir duyarlığın gözünde yaşam işte böyle: Par-ça-lı...

Ahmet Hamit Yıldız

Ümit Erzurumlunun Resmine dair kendi sözü:

Müzik ve Matematik kardeş, Rüzgar ve gürültü yakın akrabalarsa, Biz her şeyle akrabayız. Her bir resmimde, bütün varlığın soyağacının dallarında gezerek dalların aralarındaki ilişkileri sorguluyorum.

Zihnimde düşünceler kelimelerle kovalamaca oynuyorlar sanki. Bir Naturmort, çiçek veya doğa resmi yapmak süreç içerisinde mola değil görünmeyeni ifade edebilmenin bir başka yolu. Enstrüman çalan çizerken müziğin ritmine eşlik ediyor, kavga edenleri çizerken kalp atışlarını duyuyorum. Bir peyzaj çizerken ise rüzgârın gürültüsüne karşı çatıların çığlıklarını dinleyebiliyorum.

Ümit Erzurumlu

istanbul.net.tr

Kare Kod (QR) Uygulaması

Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.

Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...
Yorumlar yaparak sesini duyur..!

İlginizi Çekebilir

Aile Eğlencesi Atölye Kurs Bale Çocuk Oyunları Devlet Tiyatroları Haberler Foto Galeri Video Galeri Daha Fazlasını Göster

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT