Ivey Balderson - Plastikos

Sergi, iki bölümden oluşmaktadır. 21 Mayıs günü Ivey Balderson`un üzerinde çalıştığı, heykellerine öncülük eden çizimleri ve üç bölümlük filmi gösterilirken, 10 Haziran`da açılacak ikinci Sergisi bu kocaman heykellerin asıllarını ve filmlerinin yeni versiyonlarını içerecektir.

Suma Han`ın yeniden doğuşu, tarihini içeriğine yansıtan bir sergi ile kutlanıyor. 2.Dünya Savaşı`ndan sonra şehrin sanayi merkezinde sentetik içerikli plastik maddesi,yani bakalit üreten bu eski Ermeni binası, Plastikos ile çağdaş malzemelerden yaratılmış sanat eserlerini bu sanayi semtinin göbeğine taşıyıp, şimdi de bir sanat topluluğu olarak kendini baştan yaratıyor.

Ivey Balderson`un plastik sanatı, Batının rasyonel düşünceye dayalı gelenekleriyle Doğu mistisizminde bulunan sembol yaratma süreçlerini harmanlamayı ve bunlar arasında bağlantılar yaratmayı hedefler. Tüm heykeller ve çizimler psişik modellerdir. 
Bu modeller duyguların somut nesneler halinde dışa vurumları olmakla birlikte, sanki biraz daha pekişseler, taşıdığı enerji ve duyguları yansıtan birer tılsım haline dönüşeceklermiş izlenimini vermekte. İngilizce ``talisman`` kelimesi, 17.yüzyıldan günümüze Arapça tilsam kelimesinden,ki o da eski Yunanda telesma`dır(tamamlanma ve dini ayin), türeyerek gelmiştir ve bir nesnenin büyüsünü ya da iyi talihini anlatır.



Sanatçı, heykellerinde mevcut zıtlıkların kombinasyonlarını yeni çıkış noktaları yaratmak için kullanıyor. Çizimlerini plastik sanatlardaki üstün yeteneği ve detaylı bilgisini kullanarak titizlikle yaşayan objelere, heykellere dönüştürüyor.

THE PACT (Video Art)

``The Pact`` özünde,sosyal şartlanmadan esinlenilmiş çokyönlü bir düşünce. Erkek prototipi denizci,şehvetli arzularının kölesi oluyor ve bunun karşılığında proteini sömürülüyor.Ölü sirenler onu özünü sunmaya doğru itiyor ve kurbanlarını,öbür tarafta yatan gerçeklerin korkusundan, taşduvardaki dolaba sunuyor.

Adsız bireylerden oluşan,ekstremlerin yön verdiği,bütün erkeklerin psikopat ya da homoseksüel,bütün kadınların ise duygusuz porno yıldızları olduğu bir dünya Balderson`un sunduğu.
İkinci bölüm ,birinci bölümde sembolik olarak tasvir edilen, denizcinin hadımını yansıtır. Geçici bir körlük yaşıyor olmasına rağmen paralel bir iktidar kaybına şahit olur. Burada ,oluşan döngünün absürtlüğünün farkındalığı vardır ve denizci kaçmaya teşebbüs eder.Kaçtıktan kısa bir süre sonra bu yeni keşfettiği özgürlüğle gelişeceğine önünde uzanan sınırsız olasılıklarından şaşkına döner,bunalır. Dramatik bir şekilde , intikam uğruna en başta onu tutsak eden arzularına döner.

Triptych`in (üçleme) son dakikalarında gösterdiği gereksiz şiddet kısacık bir intikam hazzı sunmaktan öteye gitmemekle denizci, tekrar sonu gelmeyen döngüyü ateşler.