Tarabya eski bursiyeri Michael Schiefel "Fuge/ Füg" başlıklı enstalasyonunda dindarlığın farklı unsurlarını sadece tek bir dine mal edilemeyen spiritüel bir deneyimde birleştiriyor. Çalışmada beş hoparlörden çıkan Bach’tan bir fügün beş sesi, beş makam ile ilişkilendiriliyor. İki melodi iki farklı kişi tarafından icra ediliyor: Bach fügünü Michael Schiefel’den, makamları ise bir müezzinin sesinden dinliyoruz.

Enstalasyon Schneidertempel galerisinde sergileniyor. Bu küçük sinagog ismini Doğu Avrupa’dan gelip 19. yüzyılın ikinci yarısında Karaköy’e yerleşmiş Aşkenaz Musevilerinden almış. Aşkenazların çoğu terziler loncasına bağlıydı. Sinagog 1964 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüş ve 1999 yılında bir modern Musevi sanatı ve karikatür sanatları müzesine dönüştürülmüş. O günden beri Schneidertempel birçok tanınmış Türk ve uluslararası sanatçıyı ağırlıyor. Schiefel’in sinagog'taki enfalasyonunda üç büyük dinin ses ve mekan dünyaları ve göz ardı edilemez ortak yönleri karşı karşıya geliyor.

Michael Schiefel doksanlı yılların başından beri çeşitli solo ve grup projeleri ile yurt içinde ve dışında caz severleri büyülüyor. 1997 yılında „ Invisible Loop“ adlı ilk solo çalışması basından ve dinleyicilerden çok övgü aldı. Benzer olumlu eleştirileri daha çok içgörüsel diye nitelendirilebilecek CD’si „ I dont Belong“ ile topladı. Ustalıkla kullandığı mükemmel sesini loop ve diğer elektronik araçlar ile ifade etmeyi deneyimliyor ve bu eşsiz kombinasyondan ortaya tutku ve yabancılaşma duyguları çıkıyor. 2006 yılının Eylül ayında Schiefel’in “Don't Touch My Animals” adlı solo CD’si yayımlandı.

Jazz Indeed ile pop veya funk, David Friedman ile modern caz, Thärichens Tentett ile Big Band veya Alman-Bulgar Beşlisi Batoru ile Balkan-Jazz - dinleyici Michael Schiefel’in çok yönlü sesini tüm ve farklı gruplarla söylerken yeniden keşfedebilir.

Michael Schiefel 2017 yılında Tarabya Kültür Akademisi’nin bursiyeri olarak İstanbul’da bulundu. Bu kalış ‘Füge’ adlı ses enstalasyonuna esin kaynağı oldu.