“…vesaire” sergisinin oluşum sürecinin diğer sergilerinkine eklendiğini ifade eden Nur Ataibiş, “Uzunca bir süredir bir ayağım iç, diğeri ise dış dünyada iken bu iki dünyanın uzlaşı içinde var olmaları idi uğraşım. Bu işlerde hem içsel, hem de fiziksel sürgün edilmişliği çok düşündüm çalışırken. Her şeyi ve hiçbir şeyi, yaşamın ve ölümün birlikteliğini hissettim…” diyor.

Çalışmalarında kum, çimento, muslukçu keteni, sprey boya, kâğıt, gazete gibi malzemeleri tercih eden ATAİBİŞ, bu sergide sadece tuval üzerine çalıştı. , dönüşümü, döngüyü, insanın en büyük arzusu olan tamamlanmışlığı ve insanlığın bir türlü kıramadığı şiddet çemberini vurgulamak için daire formlar da kullandı.

Nur Ataibiş’ın “…vesaire” adını verdiği projesindeki işler için değerlendirme yapan Zeynep Sayın, şöyle yazdı; “….Kendi tarihini, kendi kayıt altına alınmışlığını aprelemişti Nur Ataibiş. Oldukça tuhaf bir hareketti: Tuval bir elekti şimdi, inşaat işçilerinin kullandığı kum eleği. Nur Ataibiş upuzun bir tarihi elekten geçirmekteydi. Çin’den Bizans’a, Anadolu’dan Boğaz’a uzanan bir bellek atlası, kültürel genetikte biriken tortu, görsel bilinçaltı. Burada kasnakla keten arasındaki gerginlik yoktu, gönderinde sallanan bir bayrak gibi tuval, soluk almasında, aynı anda içbükeye ve dışbükeye salınmasında hiçbir zahmet, çaba, oyun yoktu, her şey kendiliğinden olmuştu. Yıldız kayması gibi bir etkiden diğerine süzülüp kaymaktaydı. Bir şeyi, herhangi bir şeyi karşısına almıyor, hiçbir şeye özenmiyor, hiçbir şeye öykünmüyor, izi sürerken bırakıyor, atölyenin içinden doğanın hareketini izliyordu…” (Sergi katalogundan alıntı)

Dem-art Sanat Galerisi’nde, 25 Mart Perşembe günü saat 18:00’de açılışı yapılacak olan sergi Pazar hariç diğer günlerde, 11:00-18:30 saatleri arasında 17 Nisan’a kadar izlemeye açık olacak.