24 – 30 Kasım 2016 tarihlerinde Nişantaşı ART212 Sanat Galerisi’nde

Çiçek dürbününden “Görünümler”… Görünen değişiyor ama birbirinin üstüne yığılarak…

Yurtsever’in resimleri, bizi kuşatan ve bir yerde yutan doğa; durağan değil akışkan bir doğa; çiçek dürbünüyle bakılan bir doğa.

“Bir uğraş içine girdiğimizde,… yaratım sürecinin bir parçası oluruz. O andan sonra süreç … bir çağrıya dönüşüyor.”

Yurtsever’in resimlerini ortaklaştıran, bizi kuşatan ve bir yerde yutan doğa; durağan değil akışkan bir doğa; çiçek dürbünüyle bakılan bir doğa. Görünen değişiyor ama birbirinin üstüne yığılarak. Her resim bir kesit; bizleri, dondurulmuş anlara değil, onunla her ilişkileneni, bir hatıraya ulaşmak için onlarcasını geride bıraktığımız, sıralı sırasız anlar bütününe çıkarıyor. Sanatçının resimlerindeki gerçeklik, bu yararlı ve gerekli tahrifle, bizleri an arayışına itiyor. Yurtsever, her resminde, anonim bir an yaratıyor ve onu bir bütün olarak anonim olan izleyicisine bırakıyor.

Sanatçının yaratım sürecinde kendisini de yarattığı doğrudur. “Görünümler” bu yaratım sürecinin ürünleri ama süreç tamamlanmış değil; sanatçıyı resmetmeye itenle bizleri resmedilenle bir bağ kurmaya sevk eden güdü aynı: ilişkilenme istenci.

Dünya gözlerimizin önüne serildiğinde, yükseltiler ve düzlükler belirir; üzerlerinde evler, canlılar, denizler yükselir. Birlikte ya da ayrı düştükleri anları yakalar, bazen uzaklaşarak kimi zamansa yakınlaşarak kavramaya, anlamlandırmaya çabalarız bizi çevreleyen ve aynı anda bir parçası da olduğumuz bu bütünü.

Yurtsever, resimlerinde, bizlere bu anları sunuyor; eğip bükmemiz, uzaklaşıp yakınlaşmamız ve kendi bildiğimiz yoldan, bu kesitlerle ilişkilenmemiz için. Bu uğraş içine girdiğimizde, biz, ilişkilenenler, yaratım sürecinin bir parçası oluruz. O andan sonra, süreç, bize yapılan bir çağrıya dönüşüyor.