“İstisna hali özel bir hukuk değildir (savaş hukuku gibi), hukuk düzeninin kendisinin askıya alınması olarak, hukukun eşiğini ya da sınır-kavramını belirler.” … “Modern totalitarizm, istisna hali aracılığıyla, yalnızca siyasi hasımlarını değil, şu ya da bu nedenden ötürü siyasi sistemle bütünleştirilemeyecekleri belli olan yurttaş kesimlerinin bedenen ortadan kaldırılmasına izin veren yasal bir iç savaş olarak ta tanımlanabilir.” G.Agamben
Sevinç Altan “Arabölge” den sonra bir parantez açıp sistemin hukuki siyasi her türden aracının ölümcül bir aygıta dönüştüğü “bölge”de dolaşıyor.
Heron’un hedef işaretiyle başlayan, birbirini takip eden kareler halinde sıralanan resimlerde sanatçının oluşturduğu koyu atmosfer bir “istisna hali” ni hissettiriyor bize. ”5 no’lu bina”dan çıkıp hemen her karede dolaşan karanlık figür bizi 90’lı yıllara götürürken, durup bize bakan ceylan imgesi ise “istisna hali”nin devam ettiğine işaret ediyor sanki. Biz de, bizi bu gözlere bakmaya çekinmeden çağıran, inadına karanlık, inadına şiirsel bir anlatımla açılan parantezin içine ister istemez giriyor, “boşaltılmış” alanlarda, “yasasızlık ile hukuk arasında mutlak bir belirsizlik bölgesi”nde dolaşıyoruz.
“güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar “
Sergi katalogunun başında yer alan bu dizeyi Turgut Uyar 1970’de yazmış; bugün Sevinç Altan’ın “bölge” resimlerine bakarken şairin sesini duyar gibiyiz.