Dünyaca ünlü Çinli Heykel Sanatçısı Xu Hongfei’nin, ’’Şişman ve Mutlu’’ sergisi, 5 – 12 Ağustos 2015 tarihleri arasında, İstanbul’un en ünlü alışveriş caddelerinden biri olan Abdi İpekçi, Sanat Parkı ve Cevahir AVM önünde sergilenecek.

Uluslararası arenada ve sanat camiasında büyük saygı gören Hongfei, heykellerini dünya turnesi kapsamında daha önce İngiltere’nin Londra, Fransa’nın Paris, İtalya’nın Toskana ve Sicilya, Malezya’nın Koala Lumpur ve Avustralya'nın Sidney kentlerinde sergiledi.

Ülkesi Çin'de dünya turnesi ilgiyle takip edilen Xu Hongfei, heykellerinin sergilenme mekanlarıyla Çinli turistlere de rehberlik yapıyor. Bu bağlamda İstanbul'un Xu Hongfei heykelleriyle vereceği görüntüler, Çinli turistler açısından da yol gösterici olacak.

Xu Hongfei Kimdir?
1963’te Guangzhou’da doğan Xu Hongfei, Guangzhou Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykeltıraşlık üzerine okudu. 1990’lardan bu yana Çin’in farklı bölgelerinde çok sayıda kamu heykel projesinde yer aldı. 1995’te 930 metre karelik stüdyosunu kurdu. Halen, Guangzhou Heykel Enstitüsü rektör yardımcılığı yapmaktadır.

Xu Hongfei, 1997’de ilk “Tombul Kadınlar” heykeli “Sonbahar”ı yaptığı sırada tanıştığı Çinli usta ressam Huang Yongyu’nun yakın bir dostudur. O dönem Xu, yıllarca yarışmalarda ve ulusal sergilerde yer almasının ardından sanatına yeni bir yön verme arayışındaydı. Yeni bir atılım arayışındaki Xu, yeni yöntemler konusunda Huang’a da danıştı. Huang, “Tombul Kadınlar”ın ilginç bir konu olduğunu ve geliştirilerek ileride bir sanat koleksiyonu haline getirilebileceğini, bunun da Xu’ya sanat kariyerini muhtemelen daha yükseklere taşıyacağını söyledi. Bu yorumla birlikte Xu, “Tombul Kadınlar” serisinin araştırılması ve geliştirilmesi üzerine yoğunlaştı, bu hedefle motive oldu ve çalışmalarına devam etti. Xu, şimdiye kadar 100’ün üzerinde “Tombul Kadınlar” heykeli yaptı.

Xu, Fransa, Hong Kong, Guangzhou ve Tayland’da sergiler açtı. Eserleri, Hong Kong’da sanat festivallerinde sergilendi (2007 Uluslararası Çağdaş Sanat Festivali ve 2008 Hong Kong Uluslararası Sanat ve Antika Festivali). Şubat 2008’de Paris Sekizinci Bölge Yönetimi’nce, Bölge Yönetimi Binası’nda kişisel sergi açması için davet edildi. Ayrıca Ağustos ayında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nce “2008 Olimpik Spor ve Sanat Yarışması”na katılmak üzere seçilen Çin’i temsil eden tek heykeltıraş oldu. “Mutlu bir Zafer” eseri İsviçre’deki Uluslararası Olimpiyat Komitesi Merkezi’ndeki koleksiyonda yer almaktadır.

Sanatın “eğlenceli ve zevkli olması gerektiğine” inanan Xu Hongfei, sanat kariyerine daha da yükseklere taşıyan yeni bir grup “Tombul Kadınlar” eserleri yaptı. Bu seride geleneksel ve çağdaş sanat ruhunu bir araya getirdi. Popüler kültürde güzelliği betimlemek ya da ima etmek için “tombul” ve “kadın” figürlerini bir araya getirmek uzun bir süredir hoş karşılanmamakta ve bu tür eserler nadiren yapılmaktaydı. Xu bu iki kelimeyi tek bir ifade de olumlu ve yaratıcı bir tutumla birleştirdiğinde, özel bir estetik kavram ortaya çıktı.

Bu seride Xu, günlük yaşamda güzelliği aramaktadır ve “Tombul Kadın” portresinde özgürlüğü ve cazibeyi bulmuştur. Xu, tamamen doğal bir şekilde eşsiz bir yaratıcı perspektif aramaktadır. Güzelliğin bunların içinde olduğundan emindir ve bunlara büyük bir saygı göstermektedir, felsefi bir bakış açısıyla insan bedenine bir saygıdır bu. Her bir kişinin bir kez kendi bedeninden zevk alma ve bedeni konusunda güvenli ve memnun olma hakkı olduğunu düşünmektedir. Onun Tombul Kadınları, mevcut olandan memnun ve hoşnuttur ve günlük yaşamlarından keyif almaktadırlar. Xu, bu “Tombul Kadınlar”da kullanılan eski zamanlardan kalma güzelliğin popüler güzellik figürleriyle bağlantısını kurmak için bunlara aksesuarlar ya da araçlar eklemiştir. Tombul ve zayıf kız kardeşler paylaştıkları kahkahalar ve öykülerle ve vücut ölçülerinden dolayı mutsuz olmamalarıyla “Dört Kız Kardeş” ile bağlantılıdır. Sonuç olarak, güzelliğin bir ölçüsü olmamalıdır. Şimdilerde çoğu kişi narinliği severken Xu, tombulun güzelliğini ve esnekliğini betimlemekten keyif almakta ve kilonun enerjisine hayran kalmaktadır. Sanat eserleri, onun yaşama karşı tavrının bir göstergesidir: basit, sempatik ve kayıtsız. Bu figürleri betimlerken beyaz mermeri, değerli ahşabı ve bronzu titizlikle kullanması izleyicileri ve sanat takipçilerini yeni ile baş başa bırakmaktadır.