Sokaklarda yaptıkları üç boyutlu resimlerle ünlenen üç önemli ressamın yolu İstanbul’a düştü. Perspektif kurallarıyla dalga geçen resimleri Bağdat Caddesi ve Nişantaşı sokakları ile alışveriş merkezlerinde görebilirsiniz.

Resmin galerilerden, özel mekanlardan çıkıp sokaklara taşması, bir akım olarak sokak resminin ortaya çıkması 1960’lı yıllara uzanıyor. Başlangıçta daha çok politik işlevlere sahipken zamanla modern sanatın alanına giren sokak resmi, pek çok kişi için artık heyecanını kaybetmiş resim sanatını tekrar canlandıran önemli bir akım. Bir de işin içine özellikle 1990’lardan itibaren 3 boyutlu görüntü girince, herkesi cezbeden yeni bir alt tür oluşmuş. Üç boyutlu sokak resminin önde gelen isimleri arasında Kurt Wenner, Edgar Müler, Julian Beever, Joe Hill, Max Lowry gibi ressamlar bulunuyor.

Üç Boyutlu Resmin Üç Önemli İsmi

Türkiye’de bir temsilcisi bulunmadığı için bu sanatın örneklerini ancak internet sitelerinde dolaşarak ya da bu ressamlardan biri Türkiye’ye geldiğinde görebiliyoruz. Bu hafta ilginç bir tesadüf, az önce saydığımız önemli isimlerden üçünün yolunu birbirinden habersiz biçimde İstanbul’a düşürdü. Kurt Wenner, Julian Beever ve Joe Hill’in üç boyutlu resimlerini İstanbul’un sokaklarında ve çeşitli mekanlarda görmeniz mümkün.

Kaldırım Picassosu sıfatıyla anılan İngiliz ressam Julian Beever, beraberinde getirdiği 35 kilo malzeme ve tebeşirle üç gün boyunca Nişantaşı’ndaydı. Kendisini davet eden Volkswagen’in ticari ara Amarok’un modelini kaldırıma çizdi. LG markasının üç boyutlu yeni televizyonunu tanıtmak için davet ettiği isim ise Joe Hill. Ressamın Kanyon Alışveriş Merkezi’nde sergilenen, İstanbul’a yapılacak üçüncü köprünün üç boyutlu resmini, 11-12 Haziran’da Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nde de görebilirsiniz. Bu hafta yolu İstanbul’a düşen diğer ressam Kurt Wenner’i ise yine üç boyutlu led televizyonunu tanıtmak için Vestel davet etmiş. Wenner’in Bağdat Caddesi’ndeki Nezih Kitabevi’nin önüne çizdiği resim, 13 Haziran’a kadar sergilenecek.

Nasa’dan Ayrılıp Çizmeye Başladı

Üçü de kendi alanlarının ünlü isimi olan ressamlar arasında Wenner’e özellikle değinebiliriz. Zira kendisi üç boyulu sokak resmi yapmaya başlayan ilk kişi. 17 yaşından itibaren hayatını tasarımla kazanan Wenner, tasarım okuduktan sonra NASA’da çalışmaya başlamış. Oradaki işi, uzaydaki gök cisimlerinin ve gezegenlerin yüzeyini çizmek, olası uzay projelerini resme aktarmakmış. 1982’de NASA’dan ayrılarak bu kez İtalya’da, Rönesans sanatı üzerine yoğunlaştığı bir eğitim almış.

1984’te ilk kez sokaklara resimler çizmeye başlamış. Bu türün diğer ressamlarının kendisinden 15 yıl kadar sonra bu işe başladıklarını söylemek gerek. 1987’de National Geographic’in Wenner hakkında çektiği belgesel, New York Film Festivali’nde ’en iyi’ seçilince bu türe ilgi de artmış. Kendisinin 2010’da Greenpeace için, genetiği değiştirilmiş ürünleri protesto amacıyla çizdiği 22 metrekarelik üç boyutlu grafik çalışması, halen bu alandaki en büyük olma özelliğini koruyor.

Üç boyutlu resimleri görmeye gideceklere bir de not; perspektif kurallarıyla dalga geçen bu resimlere ancak belli bir açıdan baktığınızda ne çizildiğini anlayabiliyorsunuz. İlk baktığınız anda karşılaştığınız şekilsizlik sizi yanıltmasın.

06.06.2011 Aksam.com.tr