Serhat Karaaslan, Kürt sinemasının yeni kanı. Yaptığı birkaç filmde taze bir bakışla geldiği açık.Türkiye içinde yapılan bir çok festivalde gösterilen filmleri onun dikkat çekmesine, kendisine ait bir sinema dilini, görselliği kullanım biçimini ve filmlerinde işlediği konulara evrensel temalarla yaptığı göndermeleriyle nerede duracağını, hissettiriyor bizlere.
Serhat Karaaslan sinemasını, gerçeklik anlayışıyla kurarken bunu kendi sinema estetiği içinde kotarmaya çalışıyor.
Kentin kenar mahallelerinin birinde yoksulluğu evlerin tütmeyen bacalarıyla, karlı, çamurlu yollarıyla, bir büyük gölgenin ağır karartısında, baba oğulun, ellerindeki beyaz telisleri olduğu halde şehrin çöpüne doğru ağır ağır sessizce yürümeleriyle film başlar. Umutlarını koyacakları tek beyazlarıyla yağmakta olan sulu sepken karın altında üşüye üşüye giderler.
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.