Doluca mikro bağcılık yöntemiyle ürettiği özel şarabı Alçıtepe’nin 2009 rekoltesini şarap severlerle buluşturuyor…

Şarap tutkunları, Türk bağcılığında gelinen son noktanın temsilcisi Alçıtepe 2009 ile buluşmaya hazırlanıyor. 1926 yılından bu yana kaliteli şarapçılık anlayışı ile faaliyetlerini sürdüren Doluca, kırmızı meyvelerin koku ve lezzetlerinin keyifle alınabildiği Alçıtepe Cabernet Sauvigon - Shiraz’ın merakla beklenen 2009 rekoltesini şubat ayı itibariyle şarap tutkunlarının beğenisine sunuyor.

Doluca’nın ilk olarak 2009 yılında sunduğu, Türk bağcılığında gelinen son noktanın temsilcisi Alçıtepe’nin 2009 rekoltesi, Alçıtepe Cabernet Sauvignon - Shiraz 2009, bekleyenleri ile buluşuyor. 2001 yılında çalışmalarına başlanan ve mikro bağcılık yöntemiyle bağdaki her bir üzüm tanesine ayrı özen gösterilerek üretilen Alçıtepe Cabernet Sauvignon Shiraz’ın kalıcı, dengeli ve güçlü lezzeti hem damaklardan hem de hafızalardan bir kez daha uzun süre silinmeyecek.

Geçmişten günümüze uzanan lezzet: Alçıtepe

Alçıtepe adını Marmara ve Ege denizlerinin rüzgârına hâkim Çanakkale Saroz ilçesinde bir tepeden alıyor. Geçmişte de şarap üretimine yönelik kalıntılara rastlanan Alçıtepe, özel ekosistemiyle en ideal üzümlerin üretilmesine olanak sağlıyor. Alçıtepe, kendine has havasında özel olarak yetişen üzümlerle 13 ay olgunlaştıktan sonra şişelenerek şarap tutkunlarının beğenisine sunuluyor.

Şubat ayından itibaren tadılabilecek

Sınırlı sayıda şişelenen ve İstanbul’un önde gelen seçkin restoranlarında tadılabilecek Alçıtepe Cabernet Sauvignon - Shiraz 2009’un şubat ayında satışa çıkmasından sonra yine kısa bir süre içinde tükenmesi bekleniyor. Türk şarapçılığında unutulmaz bir aşama kaydeden Alçıtepe’nin şarap dünyasındaki ayrıcalıklı konumuna dikkat çeken Doluca Ailesi’nin üçüncü kuşak temsilcisi Sibel Kutman Oral “Çağrıştırdığı böğürtlen, siyah frenk üzümü, menekşe, kakao ve baharat aromaları ile kırmızı meyvelerin koku ve lezzetlerinin keyifle alınabildiği Alçıtepe Cabarnet Sauvignon - Shiraz ile ilk kez bu kadar yoğun gövde ile meyvemsi karakter bir araya geldi. Bunun büyük ölçüde Alçıtepe’nin kendine has ‘teruarı’ndan kaynaklandığını düşünüyorum”?edi.