Bernarda Alba'nın Evi, aralık ayında Şermola Performans sahnesinde...Federico Garcia Lorca'nın Bernarda Alba'nın Evi oyununu, anneanne Maria Josefa'yı merkeze alarak, bir anlatıya dönüştüren oyunda bir erkek oyuncu, beş farklı kadını canlandırıyor. Oyun, Queer kavramına Lorca'nın kadınları üzerinden bakıyor. Oyuncu; bedenine, Bernarda ve kızlarını çağırarak, "Kadın rolü, erkek rolü yoktur! Rol vardır" fikrini sahnede görünür kılıyor.
Maria Josefa, Franco faşizminin karanlığını, penceresinden yel girmesi bile yasaklanmış bir evde hikayeleştiren Lorca'dan sözü alarak, zorbaya karşı bir şenlik çağrısı yapıyor. Yaşam, tüm davetkarlığıyla her yerde kaynayıp dururken, zorbanın onun çevresine geçirmeye çalıştığı yasaklar çemberi işe yarar mı? "Zorbaların huyudur, kendi sözlerine fazla inanırlar. Dünya iki dudaklarının arasında sanırlar. 'Yasak! Bitti!'... Yasak ne ayol!"... İpi kısacık bağlananlar da var elbet, ama hangi sesi dinleyeceğini unutmayanlar da var. Sahnede bedeninin ve sesinin sınırını zorlayan oyuncu bizi de hangi sınırın kabul edilebilir olduğu konusunda düşünmeye zorluyor.
“Açan anahtar ve kilitleyen el senindir. Yaşam taşar zorbanın parmaklarının arasından; sana dökülür.”
Yazan: Federico Garcia Lorca
Uyarlayan, yeniden yazan: Pelin Temur
Yöneten: Ahmet Melih Yılmaz
Oynayan: Ahmet Melih
Yönetmen yardımcısı: Cansu Yumuşak