“Aşiretlerden tesellim kesilirse, tüfenk kuşandıracağım beşikteki bebeğe,” diye başlardı ağıtları. Yularsız, uzun, gür yeleli çıplak atlarla dalarlardı Fırat’a… Peruza’nın gelin atı da vaktiyle o sulardan geçmişti. Kuza, Peruza’nın oğluydu. Ağabeyi öldürülünce cumhuriyet tarihinin dağa çıkan ilk “mühendis” eşkıyası olacak, yıllarca yeri yatak, taşı yastık yapıp göğü örtünecek, ağaların iftarında görülmemiş bir aile katliamı yapacaktı…
Edebiyatımızın usta kalemi Osman Şahin, Eşkıya Kuza romanında yine Anadolu’da yaşanan gerçek bir hikâyeyi etkileyici bir dille gözler önüne seriyor. Eşkıya Kuza, Kuza’nın can alıcı katliamlarının gerçek, hazin öyküsüdür, unutamayacaksınız…