Herşey Tıkırında: Almanya`dan Yepyeni Filmler
25.06. – 28.06.2009
Alman sineması son yıllarda gerek uluslararası festival programlarında seyirci ve eleştirmenlerin beğenisini kazanan örnekler, gerekse dünyanın pekçok ülkesinde vizyon şansı elde eden ve hatta Oscar gibi önemli ödüllere aday gösterilen veya kazanan filmlerle dikkat çekiyor. Goethe-Institut Istanbul ve İstanbul Modern`in 25-28 Haziran 2009 tarihleri arasında düzenleyecekleri "Herşey Tıkırında: Almanya`dan Yepyeni Filmler" isimli program, ilk gösterimi son 1 yıl içerisinde gerçekleşmiş Alman filmlerinden bir seçkiyi sinemaseverlerin beğenisine sunuyor.
Seçkinin adı ironik şekilde "Herşey Tıkırında". Zira programdaki filmlerin çoğu ister geçmişe baksınlar, ister bugüne veya ister kişisel bir hikâye anlatsınlar, ister evrensel, yolunda gitmeyen bir şeylere dikkat çekiyorlar. Diğer yandan filmler o kadar iyi ki, Almanya`da yolunda gitmeyen şeyler olsa bile, Alman sinemasının durumu gayet ümit verici.

Filmler:
Filmler Almanca, Türkçe altyazılı gösterilecektir.
Müze ziyaretçilerine film gösterimleri ücretsizdir.
25.06, 17.00 ve 28.06, 12.00
BULUTLARIN ÜSTÜNDE
2008, 98’, renkli
Yönetmen: Andreas Dresen
Oyuncular: Horst Rehberg, Ursula Werner, Horst Westphal, Steffi Kühnert
İnge (Ursula Werner), Karl (Horst Westphal) ile tanışır ve ona sırılsıklam aşık olur. Karl ile beraber olmak için 30 yıllık kocası Werner’i terk eder. Bu birçokları gibi bir aşk hikâyesi olabilirdi, eğer söz konusu kişiler 60 yaşını çoktan aşmış, hatta 70 yaşın da üzerinde olmasalardı. Bu film gerçek bir senaryo olmadan çekildi ve diyaloglar oyuncular tarafından doğaçlama gerçekleştirildi. Belirlenen sadece sahnelerin nereye doğru gelişeceğiydi. Andreas Dresen ve film ekibi esas olarak kahramanların tutkusuna yoğunluştılar.

26.06, 14.00
ANONYMA – BERLİN’DE BİR KADIN
2008, 131`, renkli
Yönetmen: Max Färberböck
Oyuncular: Nina Hoss, Jevgenij Sidichin, Irm Hermann, Rüdiger Vogler, Ulrike Krumbiegel, Rolf Kanies, Jördis Triebel, Roman Gribkov, Juliane Köhler, Samuel Muzhikyan
Berlin, Nisan 1945. Savaşın son günleri. Bir grup insan, yarı yıkık bir evin bodrumuna sığınmış bekleşiyorlar. Bombalı geceleri ve topçu ateşini atlatmışlar. Çoğu kadın ve başlarına neler geleceğini tahmin ediyorlar. Kızıl Ordu’nun Berlin’e girmesi an meselesi. Yönetmen Max Färberböck ve yapımcı Günter Rohrbach’ın filmi, ölene kadar anonim kalmış bir kadın yazarın günlüklerine dayanmaktadır.

26.06, 17.00 ve 28.06, 14.00
JERICHOW
2008, 93’, renkli
Yönetmen: Christian Petzold
Oyuncular: Benno Fürmann, Nina Hoss, Hilmi Sözer, André M. Hennicke, Claudia Geisler, Marie Gruber, Knut Berger
Jerichow, Almanya’nın kuzeydoğusunda bir köydür. Çevre fakirdir ve neredeyse hiç iş imkânı yoktur. Hayatları yoldan çıkmış üç kişi kader denebilecek bir tesadüfle burada biraraya gelirler. Thomas genç, güçlü, az konuşan, ordudan kovulmuş eski bir asker. Ali hayatta epeyce hırpalanmış, ama hâlâ alçakgönüllü bir Türk kökenli işadamı; büfelerini işletenlerin onu kazıklamalarını istemiyor. Laura’nın da geçmişte başından çok şeyler geçmiş, güzel, ama Ali ile olan evliliğinde biraz soluklaşmış bir kadın. Christian Petzold’un Jerichow’u üç kişi arasında geçen bir hikaye anlatıyor; özlemlerin hep daha derin daha başka rüyalarda yok olduğu bir film.

27.06, 12.00
BİZİM KÖYÜN PUNKLARI
2009, 93’, renkli
Yönetmen: Lars Jessen
Oyuncular: Cecil von Renner, Ole Fischer, Daniel Michel, Pit Bukowski, Samuel Auer, Laszlo Horwitz, Axel Prahl, Friederike Wagner, Peter Jordan, Meri Husagic
Baltık Denizi kıyısında Schmalenstadt köyü, 1984 yazı. „Kendine „Roddy Dangerblood“ ismini takan 17 yaşındaki Malte Ahrens eski solcu anne ve babası ile birlikte bir çiftlik evinde yaşamakta ve çömlekçilik eğitimi görmektedir. Köye biraz geç gelen „punk“ akımı ile tanışır. Komşularının oğlu Schwaster ile tanıştıktan sonra kendi punk tanımını ve onunla birlikte özgürlüğü keşfeder.

27.06, 14.00
PUPA YELKEN
2009, 75’, renkli
Yönetmen: Jan Krüger
Oyuncular: Sebastian Schlecht, Eric Golub, Iris Minich, Denis Alevi
Johann ve Robin adlı iki genç erkek kırlara doğru bir geziye çıkarlar. Brandenburg ormanlarının derinliklerine girdikçe maceraları tuhaflaşmaya başlar. Yanlarında az bir eşya ile her zaman senaryonun arkasındaki gerçeği, gerçek doğanın içindeki masalsı anları, kent hayatının dışında eşcinsel bir ilişkinin doğallığını arayan bir yolculuk.

27.06, 16.00
AĞUSTOS ORTASI SONU
2009, 90’, renkli
Yönetmen: Sebastian Schipper
Oyuncular: Milan Peschel, Marie Bäumer, Anna Brüggemann, André M. Hennicke, Gert Voss, Agnes Zeltina
Thomas (Milan Peschel) ve Hanna (Marie Bäumer) yazı birlikte geçirmeyi planladıkları taşradaki yeni evlerine varırlar. Birbirlerine çok aşık ve çok mutludurlar. Fakat hiç beklenmedik bir şekilde, karısı ve çocuğu tarafından terk edilen Thomas’ın kardeşi Friedrich (André M. Hennicke) onlara geleceğini bildirir. Hanna ilk başta Friedrich’in içine kapanık halinden biraz zorlanır, ama giderek onun güvenilirliği ve sorumluluk duygusu hoşuna gitmeye başlar.

27.06, 18.00
YÜREK KARANLIK BİR ORMANDIR
2007, 83’, renkli
Yönetmen: Nicolette Krebitz
Oyuncular: Nina Hoss, Devid Striesow, Franziska Petri, Marc Hosemann, Monica Bleibtreu, Otto Sander, Angelika Taschen, Max Herbrechter, Günther Maria Halmer, Laurie Young
Marie (Nina Hoss) tesadüfen kocasının aile yaşantısının yanısıra başka bir hayat sürdüğünü öğrenir. Kocası Thomas’ın (Devid Striesow) hayatında ondan çocukları da olan başka bir kadın daha vardır. Marie şüphesinin doğru olup olmadığını kontrol etmek ister ve bir maskeli baloda Thomas’ı farkettirmeden izler. Acaba yeni gerçekle baş edebilecek midir?

28.06, 12.00
BULUTLARIN ÜSTÜNDE
(Detaylar için yukarıya bkz.)
28.06, 14.00
JERICHOW
(Detaylar için yukarıya bkz.)
28.06, 16.00
LULU & JIMI
2008, 95’, renkli
Yönetmen: Oskar Roehler
Oyuncular: Jennifer Decker, Ray Fearon, Katrin Saß, Rolf Zacher, Udo Kier, Hans-Michael Rehberg, Bastian Pastewka, Ulrich Thomsen, Simon Boer, Lavinia Wilson
İflas etmiş bir fabrikatörün kızı olan Lulu (Jennifer Decker) yakışıklı ve züğürt zenci Jimi’ye (Ray Fearon) aşık olur. Lulu’nun ailesi ve kasabanın muhafazakar çevresi şoke olurlar ve bu aşkı önlemek için ellerinden geleni yaparlar. Oskar Roehler bu filmiyle acı ve mutlulukla dolu, sınır tanımayan büyük bir aşk hikâyesi anlatıyor.