Seçil Erel- İlk Ev - Leia

Tarihler: 24 Nisan 2012 Salı ~ 12 Mayıs 2012 Cumartesi

Yer: Alan İstanbul

Adres: Asmalı Mescit Atlas Ap. 5/2 Tünel- Beyoğlu İstanbul İstanbul

Telefon: 0212 252 94 53

Paylaş:

Yorumlar:

istanbul.net.tr Nis 24, 2012 ~ May 12, 2012

Seçil Erel, Alan İstanbul’da sergileyeceği “İlk Ev” ve “Leia” adlı yerleştirmelerinde tuvalin içine, berisine ve ötesine karışan, ona müdahale edip yönlendiren öznel deneyimi ve baktığımızın üstüne, arasına ve arkasına eklenen yaşam ve algı katmanlarını ayırıp zaman ve mekanda yeniden biçimliyor. Kişisel var oluş seçimlerimizi sanat diliyle vurgularken ışığı, opakları var eden şeffafı, birbirine yan yana eklenerek öne ve arkaya dizilen, yataylardan oluşan ve artık yatay olmayan doğrultuyu, galeri mekanında, iki bağlantılı ama farklı biçimle, yeniden ele alıyor.

İlk Ev doğurduğu ve doğduğu mekanı bu sefer yukarı ve ileri bakarak, ona doğru ve onun içine gitmeyi seçerek deneyimleten bir resim-mekan çalışması. Leia ise İlk Ev’in işaret ettiği yönde, beklemeyi hak ettiğimiz, doğar doğmaz algıladığımız, bizi bize gösteren ışığı kendi içinden yayan bir resim-nesne uygulaması.

İlkinde yaşamın duvarında, sanatçının kişisel deneyiminden ve sanatından şerit şerit eklenip, üst üste ve yan yana biriken, biriktikçe opaklaşan ve yönlendirici yüzeyleriyle insanı yaşamadığı, yanı başında olduğu halde içine katılamadığı binlerce diğer olasılığa davet eden bir yerleştirme görüyoruz. Merak ve beklenti içinde yukarı ve ileri baktığımız yatay şeritlerde, kodlayacağımız yeni hayatın zengin titreşimlerini öneriyor bize sanatçı. Titreşimleri, ışıklı, renkli, çeşitli, bakılası ve nesnel kılıyor.

Görmeye geldiğimiz eser kısmen yakından göremediğimiz detaylarda ve görmek için kat ettiğimiz adımlarla bizim kendi an-zaman-mekan algımızı netleştiriyor ve görülecek biçim, görülmesine niyet ettirdiği, biçimsel tarifi zor ve soyut başlıklar yaratıyor: izleyiş, bekleyiş, umut ve bunun gibi. Bir bebeğin anne rahmindeki kulağı ise bizimle beraber yanı başımızda hayatı dinliyor.

Soyut espasın evrensel anlamda kabul görebilecek yalın kucaklayıcı niteliği ya da temsili resmin birebir insanı gözünden yakalayabildiği algısal başarısı yanında zaman ve mekana yayılan çalışmalarda öncelikle öne çıkan ve diğerlerinden daha net kendini ortaya koyan izleyicinin kendi gerçeği, nefesi, varlığı olmuştur her zaman. Fakat bu süreci öne çıkaran niteliğin yanında, bu eserde olduğu gibi, hem tuvalin başkalaşıp mekana yayıldığı dizgeyi kendi köküyle bağlantılı kılmak, yani, bu sefer, sadece çerçevesinin yanına ve sergilendiği duvarı kaplayıp tavan boyu gitmesine izin vermek, hem de izleyicinin bedenen ve tam da sanatçısının talep ettiği şekilde kendi çemberini aşağı yukarı seyretmesini, seyrederken kendini saranı içten fethetmesini sağlayabilmek yalın, kendi niyetinde tutarlı, samimi, yaşamda karşılığını bulan, sanatın kendi dilinde bir var oluş biçimini sorgulayan ve bu sebeplerle güçlü bir hayat-sanat deneyimine sebep olmaktadır.

Sanatçı kendi hayatındaki yepyeni doğum müjdesinde, sevimli, güzel kızı Leia bebeğin öncesinde ve şimdiki dopdolu günlerinde kendi varlığına, içindeki canına ve o canının bakakaldığı hayata yepyeni gözlerle bakma şansını yakaladı. Resim çalışmalarını durdurmadığı için resme adeta anne karnında başlayıveren minik bebeğiyle beraber hem kendi gördüğü hem de bebeğinin beklediği yeni ışığı umut etti. Leia adlı çalışmasında görebileceğimiz gibi bu ışığı ümit ederken bu ışığın içinden dışarı yansıyacak var oluş ihtimallerini üretmeye doludizgin devam etti.

İşte Leia adlı yerleştirmede öncelikle orta valör mekana açılan güçlü ışık pencerelerini ve dörtgen formun eşliğinde kendi ışığına sımsıkı sarılan resimleri sunuyor bize Seçil Erel. Resim dediğimiz alanlardaki şerit şerit görsel dizgeler önceki resimlerinde de görebildiğimiz yaşam dolu, duygusal başkalıkların yan yana üst üste dizilmiş halleridir yine. Ve bu sezgisel oluşumlar hem şerit formuna indirgenerek, hem de sağında, solunda, dışında ve bu sefer içinde taşıdığı dikdörtgenle, belirleyici, sabit, mimari olanla önceden de çeşitlediği barışık ve zengin yan yana durabilme kudretini ortaya koymaktadır.

Fakat bu sefer eskisinden farklı olacak bir diğer nitelik ise ışığın şeritler üzerindeki doğal yaşam alanına kattığı öncelik farklılıklarıdır. Doğal yaşam alanı derken soyut dillerine rağmen adeta temsili resim yaparmışçasına ara dinamik farklılıkları yapabildiğini ve aynı zamanda da kendi var oluş doğasını kabul eden bir yaklaşımla elde edildiklerini vurgulamak istiyorum. Değiştiğini söylediğim öncelikler ise yine bu doğal benzeri detay farklılıkları taşıyabilme özelliği ile ilgili en önemli başlıklardan birisi aracılığı ile gerçekleşiyor. Daha öncesinde opak olan ve üste ışık vurulduğunda sadece şeffaf katmanlar olduklarını, bir alttakine eşlik etmek, onu gerçek benzeri kılmak için orda bulunduklarını netleştiren glaze katmanların içeriden ışık aldıklarında nasıl da öne çıktıklarını fark ediyoruz. Bu katmanlardaki alttakini saran incelik, şeffaf boyanın karakteri gereği nasıl fırçasını, fırça sahibinin jestini taşımaktaysa, ışık da bu jestli glaze alanların öznel farklılıklarını vurgulamaktadır.

Seçil Erel’in resimlerini takip edenler onun sanatında duygusal dışavurumun dikey ve yatay doğrultuların arasına ve içine katılan minör diyagonallerde ve ara valörlerde gizlendiğini bilirler. Oysa 2008 tarihli Gövde adlı yerleştirmesinde de görebileceğimiz gibi coşkun, diyagonal ve duygusal ifadeyi hem gerçek boyutta hem soyut espasta defalarca sorgulamış bir sanatçıdır kendisi.

Son dönem yapıtlarında insan aklıyla planlanmış düzenekleri sorguladığı soyut yüzeyleri, içlerinde ve aralardaki şeritlerde uyguladığı organik titreşimlerle katılıklarından uzaklaştıran Seçil Erel Alan İstanbul’daki sergisi ile mimari hatırlatmaları, mimarinin kendi iç, gerçek boyutuna taşıyor, akılla şekil alan tuval biçimini ışıkla ve ortamla kenarsız bırakıyor. Zamana dair süregelen sorgusuna, belki de zamanı kavrayabilmek için icat ettiğimiz, takip, beklenti ve umut gibi kişisel tercihler ekliyor. Öncenin organik titreşimlerini ise vurgulayarak, zamana, mekana, ışığa ve bunlar aracılığı ile öznel var oluş tercihlerine teslim ediyor.

Şebnem Somel

Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...
Yorumlar yaparak sesini duyur..!
Aile Eğlencesi Atölye Kurs Bale Çocuk Oyunları Dans Haberler Foto Galeri Video Galeri Daha Fazlasını Göster

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT