Agar Agar, Salon IKSV'de sizlerle...

Clara Cappagli ve Armand Bultheel’in gittiği deneysel sanat okulu Beaux-Arts Paris’te ilk tohumları atıldı. Armand’ın sanat felsefesi dersinde girdiği derin monolog, Clara’nın dikkatini çekince tanıştılar. 2016 tarihli ilk kısaçalar “Cardan” ile büyük başarı elde ettiler.

80’lerin karanlık disko sound’unu anımsatan ve her biri birer hit parçaya dönüşen, ilk profesyonel yayın için ziyadesiyle olgun olan bu EP’yi 2018 tarihli ilk stüdyo albümleri “The Dog and The Future” takip etti. Albümün rüzgârıyla beraber Zürich Openair, Art Rock, We Love Green, Reeperbahn, Into The Great Wide Open, Pop-Kultur Berlin, Dour gibi birçok büyük festivalde ve Avrupa’nın en hip kulüplerinde sahne aldılar. Grubun adı, Armand’ın karıncalarını evcilleştirmek için beslediği, kıvam verici madde “agar agar”ın tınısını çok sevmesinden geliyor. Vice’a verdikleri röportaja göre The Sims en büyük ilham kaynakları arasında, albüm kapağından da anlaşılacağı üzere yumurta hem besin hem ilham verici bir obje olarak hayatlarında büyük yer kaplıyor, kendilerini insan değil köpek olarak görüyorlar ve müzikte düzenli ve yerleşik bir formül ve yapıyı uygulamaktansa hep yeniyi denemeyi tercih ediyorlar.

Karanlık ve hipnotik, hem yüksek hem dingin, hem 80’ler hem fütürist.