Ladytron’un 1998’lerin ortasında bir araya gelişi sürprizlerle dolu. Grubun ritim box ve keyboardlardan sorumlu yarısı Daniel Hunt ve Reuben Wu’nun Japonya’daki DJ performansları ve dünya turlarının ardından Liverpool’a yerleşmek için yaptıkları tren yolculuğu sırasında vokalist Mira Aroyo ile tanıştı. Keyboard ve vokallerdeki Helena Marnie’nin de gruba katılmasıyla 50 pounda kaydettikleri ilk single’ları “He Took Her to a Movie” üzerinde çalışmaya başladılar. Parça ve grubun kendine özgü sound’u çok iyi eleştiriler aldı. Ladytron 2000 çıkışlı ilk EP’leri “Commoder Rock” öncesinde Avrupa’yı dolaşarak dinleyicilerini erken 80’lerin gürültülü dünyasıyla tanıştırdı.

Eleştirmenler tarafından övgüyle karşılan debut albümleri ‘604’ vintage synth’lere ve asimetrik saç kesimlerine takıntılı bir taklitçiler sürüsü ortaya çıkarsa da grup yüzeysel olanla hiç ilgilenmeyerek kendini bunların dışında tuttu her zaman. 2002 senesinde daha karanlık bir sound’a sahip ve dünya çapında kült bir hit haline gelen ‘Seventeen’i de barındıran 2. albümleri ‘Light and Magic’ ve mix albümleri “Softcore Jukebox” ı yayınladılar. Pop müzikte bir grubun kendisi olabilmesi için 3 albüm çıkarması gerektiği rivayeti dolaşır. Ladytron da 3. ve en iyi albümü ‘Witching Hour’ ile bunu doğrulayan bir iş ortaya çıkardı.

Albüm Ladytron’un bir live-band olarak yaşadığı gelişimin izlerini taşırken, indie kökenlerini keşfedip ses paletlerini genişlettiklerini dikkati çekiyor. DJ Shadow, Placebo ve Kasabian’le yaptığı işlerden tanıdığımız Jim Abbiss’in de albümün bu kadar iyi tınlamasında rolü büyük. Ladytron ‘Witching Hour’la artık ilham kaynaklarının, nereden geldiklerinin ve nereye gittiklerinin tamamen farkına varıp daha özgür ve harika pop şarkıları üretebileceklerini kanıtlıyor. Çağdaşlarından çok azı Ladyton’un yaptığı gibi en düşük volümde bile sizi uçurabilecek bir müzik yapma kapasitesine sahip. Bu müzik gece sona erdiğinde bile hala üzerinizde etkisini sürdürecek güçte; başka bir dünyaya ait, çok farklı tadlar içeren bir müzik.

Ladytron bunu asla öne sürmese de ‘Witching Hour’ hayaletleri, hayal gücü ve ‘ günışığı düşmandır’ söylemiyle bugüne kadarki en karanlık kayıtları. ‘Witching Hour’ u dinlemek karanlık olduğu kadar derin bir duygusal deneyim.

Kimi zaman güzel, kimi zamansa gürültülü ve rahatsız edici; Ladytron şarkıları sizi; yakın zamanda gelecek yaz aylarının sıcak günlerine götürecek.İngiliz ekip Dj Setleriyle 29 Mayıs 2010 Cumartesi gecesi Bronx Pi Sahne`de...

Ön Gruplar
Ramadan
Kariyerine Londra’da yön veren Ramadan; sıra dışı sözleri, Avrupai soundu ve enerjik sahne performansı ile Türkiye’ye “Hazır mısın?” dedi. Geçtiğimiz günlerde ilk albümünü müzikseverler ile paylaşan RAMADAN 29 Mayıs 2010 gecesi Ladytron` dan önce size Bronx Pi Sahne` de renkli bir gece vaad ediyor.

Bon Mod
Indie-elektro ikilisi Bon Mod ilk EP` leri "Chocolate Cheesecake" i Ekim 2009` da yayınladı. Yüksek enerjili müzikleri punk tadındaki vokaller ve 80`ler etkili elektro ve disko tınıları içeriyor. 29 Mayıs 2010 gecesi Bronx Pi Sahne`deki ilk performaslarını Ladytron konserinin açılış grubu olarak gerçekleştirecekler.
Kapı Açılış : 20:00
Bon Mod: 22:00
Ramadan:23:00
Ladytron:00:00