Kürtçe’den sevda türküleri, Ermenice’den halk ezgileri birleşiyor dilinde... Bize, gittikçe azalan müzik kültürlerinden örnekler sunuyor… Kekik kokan vadiler, büyük ve uzun kervanlar, siyah beyaz oluyor aklımızın ekranında!
Yüreğimizin taa dibine bu kadim toprakların çok kültürlü zamanları yerleşiyor; bazen bir kor gibi; bazen de hüzünlü nostaljik bir kıvamda... O çok kültürlü yapıya dair her daim sözlerimiz vardır ya zaten... Ardı ardına gittiler... Fotoğraflar kaldı.
Birer birer terk ettiler... Geniş balkonlu, bahçeli evler kaldı.
Gözyaşı içinde sarılıp vedalaştılar… Hatıraları kaldı. Ezgileri kaldı... Yeni bir ülkeye, yeni bir şehre gitmek durumundaydılar, geriye “Bulamazsın yeni bir ülke, bu şehir arkandan gelecektir” diye yazılmış dizeler kaldı.
On yıllar boyunca çokça ayrılık hüküm sürdü, gidenlerin özlemi, hasreti kaldı bu topraklarda... Ayrılmak zorunda olanlar da ağladı, kalanlar da... Evettt... Bu binlerce yıllık topraklarda halayı, horonu, şabatı, paskalyayı, çanı, ezanı, hazanı kem gözlere aldırmadan yan yana hissetmek çok büyük bir duygudur... Rewşan Çeliker, büyük müzik dünyasında bunları hatırlatıyor bize... Yüreğine sağlık Rewşan... Türküler kardeştir... Halklar gibi…
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.