71’de Arjantin’de doğmuşum. Türkçeyi 6 yaşından sonra öğrendim. İyi okullarda okudum hiçbirini bitirmedim. 17 yaşında evden kaçtım. Oyuncu olmak istiyordum. Tiyatrolarda 30, sinema ve Tv’de 15 yıldır aktif olarak çalışıyorum. Hemen her işi yaptım, pazarcılık dahil. Küçük yaşta mandolin sonra keman çaldım. Yeterince zaman vermediğimi hissettim, bıraktım. 38 yaşında elektro-gitara başladım. Acaipademler grubunu kurdum. 2 albüm yaptık. 2009’da Marshall Planı, 2011’de Budala. Sonra hastalıklar ameliyatlar. Ama konserlere devam ettik. 2015’te ilk solo albümüm, Zamanın Gözü’nü kaydettik. Longoz ormanlarında hem görüntü hem sesi hücum kaydettik. Sözün önemini yitirmiş gibi göründüğü, belleğimizin Madımaklarda yakıldığı bu çağda, topraklarımızın derinliklerinden gelen sözleri yeniden yorumluyorum. Ben ben diye konuşuyorum ama bütün bu sürecin içinde Metin Bozkurt var. Dostum, sırdaşım, ses mühendisi, bütün kayıtları, demoları onunla birlikte yaptık hem acaipademler sürecinde hem de yeni grubumuz karakutuportakaldır ile. Sadece toprağımızın değil, evrensel olanı zikreden ve gücümüzün yettiği, ulaşabildiğimiz, anlayabildiğimiz ya da anlamak için bestelediğimiz tüm büyük şairlerden bir gökyüzü oluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bahar mutlaka gelecek, ama bir şeyler yaparsak gelecek. Bunca özen ve emek, hakikat için. Güzelde hakikat varsa onu arayan, hakikatin güzelini oluşturmak için müzik ve kıymetli sözler. Belleği canlı tutmak, geçmişe bakmak, geleceğe bir Hansel Gretel taşı bırakmak için müzik. Neruda, Karacaoğlan, J.Prevert, A.Kadir, Kaygusuz, Puşkin, Percy Shelley, Machado, A.H.Tanpınar, Rilke, Trakl ve daha sayısız önemli söz üstadlarından seçkileri besteleyerek, tek hazinem olan ruhumun süratine yetişmeye çalışıyorum. 25 ocak akşamı, sizlere bu seçkilerden bir yıldız kümesi yapmaya çalışacağız. “