Grubun isminin oluşumunda Mancevski Usta’nın unutulmaz filmi ‘Yağmurdan Önce’de’ yarattığı renkler dünyasını, sesler dünyasına taşıma tutkusunun katkısı ve etkisi vardır. Bu renkler ve sesler dünyası içinde denize bırakılmış bir gülü bulmanın imkânsızlığı ve bu imkansızlığın hüznü, Anadolu’ya dair bitmez bir umut ve aşkla birleşerek, Yağmur Öncesi’nin müziğini beste ve türküler üzerinden örmüştür.

2004’e kadar aktif olarak sahnelerde olan grup; 2004 sonrası kısmi bir sessizliğe bürünürken, grup üyeleri bireysel olarak tutku ve inançlarının peşindeki koşuya devam etmişlerdir… Yağmur Öncesi’nin 2004’e kadar süren aktif dönemi çarpıcı bir fotoğraf albümü açar ilgililerin önüne: ‘Devasa konserler, coşkulu kalabalıklar; ODTÜ-Türk Halk Bilimi Topluluğu’nu adeta fikir tarlasına dönüştüren provalar; Gece yarıları grup üyelerini ve dinleyicileri aynı düşsel zeminde buluşturan kulüp performansları; Anadolu’ya bir işaret fişeği gibi atılmış, gelenek ile geleceğin buluşmasına dair sonuçları şu an-o dönemin çocukları şimdinin sanatkârları üzerinden-görülmeye başlanan televizyon programları; Halka dair, insana dair sorumluluğu her zaman taşımış, bunun mücadelesini sanatıyla vermiş bir grup; Ve toplumsal hafızada bırakılmış halen canlı, zarif, buruk bir iz…’

Şu bir gerçek ki Yağmur Öncesi olmasaydı, muhtemelen tüm grup üyeleri yine dünyanın bir yerinde müzik ya da şiir ile uğraşıyor olabilirlerdi.