Meksika’daki uyuşturucu kartellerinin acımasızlığını gerçekçi bir tasvirle anlatan pek çok film çekildi; Sanctorum onlardan değil. Karteller ve onlara karşı savaşan askerler arasında kapana kısılmış ücra bir kasabada geçen bu filmde insanlardan çok doğanın sesi duyuluyor. Gök gürültüleri, ağaçların gölgeleri, dalların arasından sızan güneş… Büyülü gerçekçilik ekolünden beslenen bu fantastik filmin anlattığı hikâye karanlık olmasına karanlık, ancak yüzü hep göklere, bulutlara, tabiatın anlaşılamaz gücüne dönük. Meksikalı yönetmen Joshua Gil, geleneksel bir kasabayı mesken tutarak buranın pagan gelenekleriyle mistik öğretilerini unutulmaz imgelerle perdeye taşıyor.

*Bu filmdeki cinsellik/şiddet içeren bazı sahneler bazı izleyicilerimizi rahatsız edebilir.