Kültür mirası, tarihi miras, arkeolojik miras, mimarlık mirası… ne dersek diyelim, bu kavramlar günümüzde yalnızca geçmişe, tarihe, turistik bir ilgi alanına veya toprağın altına gömülmüş kalıntılara değil, içinde bulunulan düşünsel evrendeki araştırmalara, bilme biçimlerine, sorgulayıcı düşüncelere ve gelecekle ilgili kurgulara da işaret ediyor. Kültürel miras kavramına yaklaşımları bugün toplulukların aynası olarak görülebilir. Geçmişin olduğu kadar toplulukların kendi geleceklerini algılama biçimi olarak da değerlendirilebilir.
Bu nedenle maddi olduğu kadar “zihinsel” olduğu dahi iddia edilebilir. Arkeolojinin günümüzde tıpkı diğer yaratıcı faaliyetler, sanat gibi evrensel bir iletişim ağı oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Her ne kadar geçmişin bir birikimini seçici yöntemlerle değerlendirmek üzere kurgulanmış olsa da, arkeoloji durmaksızın bulunduğu alan ile dışındaki araştırmalara, farklı zihinsel izlere gönderme yapan, başka uzmanlık alanları ile iletişim içinde olan bir alan.
Arkeolojinin gelecekle olan bu ilişkisi İstanbul 2010 Ajansı’nda Çarşamba Konuşmaları başlığı altında gerçekleştirilen toplantıda masaya yatırılıyor.
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.
Yorumlar ve DerecelendirmelerHerhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...