Yenilikleri denemekten korkmayan ELVAN ARIMAN için resim, renkler ile duyuların birleşiminden ortaya çıkan biçimleri tuvale aktarmaktır. Son dönem işlerinde sanatçı, başlangıç ve sonun, yani sonsuzluğun simgesi olan daireler ve rakamlarla zamanın hızla geçip gittiğini vurgulamaya çalışır.
SEDEF DİLBER, resimlerinin insanlara zor anlarında eşlik edip onlara huzur vermesini istiyor. İnsanlar baktıklarında kendilerini bulsunlar. Sanatçı, resmi ile izleyicinin karşı karşıya olduğu o anı tüm şiirselliği ile yaşamalarını, harmoni ve ritmi derinden hissetmelerini mümkün kılmak istiyor.
SİBEL KASAPOĞLU’nun resminde, geniş yüzeylerdeki egemen rengin içinde, küçük ışık alanlarının süzülmesi bize ruhumuzun içsel titreşimlerini hissettiriyor. Aynı zamanda soyut resimlerinde müziğin ritmini de yakalamak mümkün. Bu resimler endişeli dünyamızda ihtiyacımız olan sakinliğin birer objesi olabilirler.
NAZAN KUŞÇU, hassas, titiz, iddiasız duruşuyla ürettiği eserlerini öncelikle kendi için yapıyorsa da, özellikle az renkle oluşturduğu büyük boyutlu soyut çalışmaları ve kentlere dair açılımlar veren özenli ve zengin renk - biçim düzenlemeleri ile oluşturulmuş gravürleri ile de dikkat çekiyor.
Serbest resimin içinde mizah arayışında olan AYDIN MUŞKARA, İzmirli bir sanatçı. İşletme okumasına rağmen resim çalışmalarına devam etti. Altan Çelem ve Servet Demirtaş’tan dersler aldı.
Figüratif soyut çalışan DİLEK TALU, dingin renkleri tercih ediyor. Tuval üzeri yağlıboya resimlerinde seçtiği doğal pastel renklerle soyut yaklaşımını daha da vurgular niteliktedir.
BANU TARHAN, bugün sakin ve yalın bir anlatıma dönüştürdüğü çalışmalarını, iç mimarlık eğitiminden gelen düzen ve kurgulama anlayışı, titiz gözlemciliği ile bir araya getirdiği resimlerinde dolaysız bir üslup görülüyor.
Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan ARTBOSPHORUS 2010 İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı, 14-18 Nisan tarihleri arasında, Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi’nde, yurt içi ve yurt dışından çağdaş sanat galerilerini, sanatçıları ve eserlerini bir araya getiriyor.