Kâğıt kesme çalışmalarıyla tanınan Halil Vurucuoğlu “Gün Batımından Şafağa” adlı kişisel sergisi ile Dirimart’ta izleyenleriyle buluşuyor.

Hayatında bir dönemin bitip başka bir dönemin başladığını ifade eden sanatçı, sergi adını da bu düşünceden yola çıkarak karanlıktan aydınlığa bir geçiş olarak nitelendiriyor ve ekliyor “Zihnimi olabildiğince ferahlatıp rahat bıraktım; her şey caz müziği gibiydi o an. Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önem kazanıyordu.”

Ağırlıklı olarak figüratif eserlerin yer aldığı sergide büyük ebat kâğıt kesme, duvar resmi ve otuz beş sayfadan oluşan üç boyutlu iki suluboya defter çalışması yer alıyor. Uzun süredir üzerinde çalıştığı bu defter çalışmalarının bakış açısına ve yaratım sürecine farklı bir yön getirdiğini söyleyen Vurucuoğlu’nun defterlerinde yer alan portreler birbirinden benzersiz sonsuz sayıda çeşitlemelerden oluşuyor. Yüzün kıvrımları, yanak biçimi, derinliği; bu teknik özellikle portre söz konusu olduğunda, bambaşka bir etkileyiciliğe sahip. Sayfaları kat kat kesip, renklerin tonalitesi ile nasıl form verdiği, kolayca anlaşılır biçimde ortaya konmuş. Magazin basınında sıkça yer alan şöhretlerin, özellikle kendilerine en az benzeyen görsellerinden yola çıkan sanatçı, bu defa sansasyonel tavırlarıyla popüler gündemin radikal aktörlerinden Amy Winehouse’u betimliyor. Onu kısaca “En guzel cirkin kadın” olarak tanımlarken, aslında kalıplaşmış güzellik kavramına da çelme takıyor. Genellikle kadınları konu alan Vurucuoğlu, tanımadığı bir model, bir şöhret arkadaşı ya da sokakta gördüğü bir kadın, hangisi olursa olsun resimlerinde yer verdiği kadınların hepsine kendine özgü bir karakter yüklüyor.

Sergide yer alan bir diğer çalışma da Vurucuoğlu’nun Bombing adını taşıyan duvar resmi olarak karşımıza çıkıyor. Pamuk şekeri tadında duvarı kaplayan bu imge aslında sanatçının sosyal ve politik disiplinle kurduğu ilişkiyi görselleştiren bir tasarım. Bombing, karikatür ve Japon anime estetiğini andıran güncel dili ve görselliği ile izleyiciyi yakalamayı başarıyor.