Eserleri bir yönüyle manzara resim geleneğinden beslenirken diğer yönüyle de simgesel resmin estetiğini kullanan ve resim sanatının kompozisyon değerlerini göz ardı etmeyen yeni kuşak ressamlarından Hasan Çevik, deseni ön planda tutan, renk ve ışık kullanımında kendine özgü, aşırıya kaçmayan, yalın bir resim diline sahiptir.

Hasan Çevik “Sessiz” isimli ikinci kişisel sergisi hakkında; kendi bakış açısı ile doğayı, doğanın gizemini, dilini çözümleme, görünür hale getirme çaba ve isteğine ulaşma girişimi olarak değerlendiriyor. Çevik 16 Şubat Cumartesi Galeri Diani’de açılacak “Sessiz” sergisi için “Sanatın ve sanatçının temel çıkış noktalarından biri doğadır. Doğa her şeyi kendine bağlar; doğadan kaynaklanmayan hiçbir şey yoktur. Sanat da ilk ilhamını doğadan almıştır. Bilim ve teknolojide olduğu gibi sanatın da geleneksel kökleri, inanç esaslarıyla da bir araya gelip, belirli biçimleri, formları bir kurallar bütünü dahilinde işlemiştir. Doğanın gözlemlenmesi de, bu çerçevede sanatçılar için alışılmış ifade biçimlerinin dışında yeni ’imkanlar’ın kapısını açmıştır” ifadesini kullanıyor.

16 Şubat’ ta Galeri Diani’ de açılacak “Sessiz” sergisi;Sanatçının doğayla kurduğu ilişkinin simgesel çağrışımlı bir duyumsamadır; bu yüzden resimlerde kullanılan biçimler doğadan türetilmiş “doğaya benzer” fakat sanatçı tarafından içselleştirilip dönüştürülmüştür; dışsal biçim içsel biçimin amacı olmuştur. Sanatçı doğaya bakışını tuval yüzeyinde, belirli tipleştirmeler kullanarak, seçip, bozduğu, yer yer soyutladığı; yıkıntılar, dağlar, ağaçlar, bulutlar, göller, taşlar gibi biçimleri, rengin zıt armonilerini de kullanarak, kendi kompozisyon kurgusunda resimleştirmiştir.