Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 7 Nisan - 3 Temmuz 2011 tarihleri arasında, 1930’lardan 1970’lere uzanan resim serüveninde, bağımsız, renkçi ve yenilikçi yaklaşımıyla kendine özgü bir resim dili oluşturan, Türk resminin çok önemli ancak hak ettiği ölçüde tanıtılmamış ressamlarından “İhsan Cemal Karaburçak”ın (1868-1970) sanatına ışık tutan retrospektif niteliğindeki sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sanat tarihçisi Prof. Dr. Semra Germaner’in danışmanlığını yaptığı, Pera Müzesi’nin 4 ve 5. katlarında yer alan “İhsan Cemal Karaburçak” sergisinde, sanatçının ailesinden ve çeşitli koleksiyonlardan 81 resmi yer alıyor.
Akademik eğitimi reddeden, hiçbir akımın mensubu olmayan ve “kimse gibi değil” diye tarif edilebilecek Türk resminin çok önemli ve az bilinen ustası İhsan Cemal Karaburçak, yarattığı özgün resim dilinde yapıtlarına eklediği mors alfabesi şifreleriyle gizemini korurken, sıklıkla kullandığı mor renk, "Karaburçak moru” olarak anılır.
Resim anlayışını özgün kişiliğinden, yaşamından, mesleğinden ve yaşadığı coğrafyadan yaratmış, otodidakt sanatçı Karaburçak, Türk resminin değeri yıllar geçtikçe anlaşılan gizli kalmış ustaları arasında yer alıyor. Uzun yıllar sürdürdüğü memuriyet döneminde resimle tanışmış, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği Ankara’daki evinin bir odasından dönüştürdüğü mütevazı atölyesinde çalışmalarını sürdürmüş olan Karaburçak 20. yüzyıl Türk resminin en özgün sanatçılarından biri olarak anılıyor.
Kendini “bir renk ressamı” olarak tanımlayan ve resim çalışmalarını matematik bilimindeki donanımı ve mors alfabesine olan hakimiyetiyle taç’landıran sanatçı, eserlerinde “Karaburçak”, “İ.Karaburçak”, “İ.C.Karaburçak” ve “İ.C.K.” olmak üzere dört farklı imza kullanmıştır.
Türk resminin gizli yüzü olarak bilinen sanatçının tüm bilinmeyen yönlerinin ele alındığı “İhsan Cemal Karaburçak” sergisine sanatseverlerin ilgisinin yoğun olacağı bekleniyor.