artSümer açılan yeni mekânı Rumeli Han’da İkinci Karşılaşma isimli grup sergisini sunar. Sanatçılar: Can Altay, Canan Dağdelen, Damla Faro, İnci Furni, Onur Gülfidan, Gözde İlkin, Ceren Oykut, Fahrettin Örenli, Kemal Seyhan ve Ayla Turan.

İkinci karşılaşma, ne derece saydam ve yargısız, tehditkâr ya da anlamlı olabilir? Bu sergi, bir yaklaşım biçimi: kendini tekrar etmeyen ya da yıkıp sıvamayan bir varoluş; bir ekleme ve kendini işlendiği doku üzerinde görünür kılma isteği. İkinci Karşılaşma, sanatçı seçimi ve mekânı ele alış biçimiyle, mekânın izleğinde duyumsanan bir durumu; kentsel, mimari ve ideolojik bir dokuyu; çocukluktan kalma bilinçaltını, bulanıklaşan bir anı, aynı anda her şeyi içinde barındırabilen amorf ve çok kullanışlı bir kimliği arıyor.

Birçok katman arasında farklı tarihsel ve kültürel kırılmalara sahne olmuş Rumeli Han, serginin olduğu kadar aynı zamanda artSümer’in de yeni mekânı. Konut ve yaşam biçimlerinin hızla dönüştüğü 19. yüzyıla ait yapı, adını, Anadolu ve Afrika Pasajları gibi imparatorluğun yayıldığı üç kıtadan alıyor. Batıda, ticari kullanıma yönelik tasarlanan pasajların tüm karakteristiğini taşıyan Rumeli Han, Walter Benjamin’in Pasajlar Projesi’ndeki tarifiyle, kolektif bir vücut; montajla yan yana getirilmiş alanların maksimum etki için birleştirildiği, kaotik ancak akışkan bir alan; bilinçaltının başrolü oynadığı, oryantasyon bozucu bir hayal mekân. Bugün duvarlarına çivi dahi çakılamayan bu yapıda kendine bir proje ve sergileme yeri belirleyen artSümer, mekânı beyaz bir kutuya dönüştürmeden kurguluyor, galeri duvarlarını odanın ortasında montajlıyor. Koridor ve ona eklemlenen holler, yapının orta aksı boyunca yer alıp, her iki tarafındaki mekânlara dağılımı sağlıyor ve sergi, birbirine ana bir koridor etrafında geçen odalarda izleniyor.

Sergiye davet edilen sanatçılar özellikle doku çalışan, malzemenin ve hikâyenin özünü yapı bozuma uğratmadan ona eklemeler yapan isimler. Örneğin Kemal Seyhan, resim yapma eylemini doku üzerinden spatula izleriyle sorguladığı çalışmalarında tuvalin bir mekân olarak çok katmanlılığına değiniyor. İki boyutla üç boyut, hayatla hayal arasında giden Damla Tokcan Faro, bulanık fotoğraflarda odaklandığı durumlarda günümüz insanının kentle kurduğu ilişkiyi sorguluyor. Onur Gülfidan’ın insanları ise zamanı ve mekânı belirsiz bir dünyaya ait, teknolojinin yabancılaştırdığı bedenler. Teknolojiyi, görüntülerin hızla çoğaldığı bir kurguda ele alan Fahrettin Örenli, yan yana kurguladığı farklı örüntüler aracılığıyla imajın gerçekliğini araştırıyor. İnci Furni bu sergide yabancılaşma olgusunu arttırıyor, bilimkurgu bir gezegenin karışık yaşam alanında geçmekte olan öyküleri izleyiciyle paylaşıyor.

Üç boyutlu çalışmalarıyla bilinen Ayla Turan, odalardan birine özel uyguladığı yerleştirmede, tavandan inen zincir kazıklarla mekânın yapısal bilinçaltına gönderme yapmakta. Can Altay ise daha çok kentsel belleğe gönderme yapan fotoğraflarını gösteriyor.

Ceren Oykut, patron kâğıdına bastığı Kayıp Torun isimli çalışmasında, kişisel bir öyküyü kent boyutuna çıkartıp detaylarla resmediyor. Aynı titizlikle çalışan başka bir sanatçı Gözde İlkin, kumaş üzerine renkli ipliklerle diktiği figürlerinde cinsel ve sosyal kimlikleri sorguluyor; işlediği dokuyu böylelikle ters yüz ediyor. Canan Dağdelen’in, tuğla üzerine sırla işlediği yazı kesitleri ve imgeleri ise, yıkık dökük tuğlaları olduğu gibi bırakılmış Rumeli Han’da geniş bir resmin içine oturmakta.

İkinci Karşılaşma, geçmiş ve bugünle, mekân ve zamanla, atfedilen ve dönüşenle yeniden yüz yüze gelme durumunu ustalıkla ele alan bir ilk sergi niteliğinde 10 Eylül’de ziyaretçilere açılacak.
Sergi süresince galeri saatleri: Pazartesi’den Cumartesi’ye: 12:00 – 19:00.