Uzun zamandır insanoğlu kendi kaderini kendisi planlayamıyor. Günümüzün insanı büyük bir sistemin ürünüdür ve hayatını modern hayatın işlevsel bir robotu gibi sürdürmektedir. Belki aklınızda söylemek istediğim hususta bir soru belirmiştir,

En sade şekilde tanımlamak gerekirse;
Çok önceleri değil, bir nesil önce, babam ve onun jenerasyonundaki pek çok insan yedi, sekiz çocuk yetiştirme kapasitesine sahiptiler. Bunu yaparken de hayatlarından bir ödün vermek zorunda değillerdi ve aynı standartlarla hayatlarına devam edebiliyorlardı.

Ama günümüzde bizler atalarımız gibi yaşantımız için aynı rahatlıkta karar veremiyoruz. Sistem bize en ufak isteğimize bile sahip olmanın bedelini çok sinsi bir şekilde ödetiyor ve bizler de farkına varmadan etiketlendiğimiz sınırlı hayallerimizin kısırlığını yaşıyoruz.

Leonardo Da Vinci gibi bir dahi asrımızda yaşıyor olsaydı; kendi döneminde mimar, matematikçi, ressam ve doktordu, her şeyi yapıp hiçbir şey yapamayan, bir dalda uzman olmayan, zavallı bir birey olarak algılanırdı. DÖNEM ARTIK UZMANLAR DÖNEMİ.

Resimlerimde kullandığım barkodlar, insanın artık bir malzemeye dönüşmesini ve düşünme yeteneğini gitgide yitirmesini vurguluyor.

İnsanın ön planda olduğu eserlerde, üçüncü binyılın geleceği tamamen planlı ve sisteme uyarlanmış, labirentin içine girip kaybolmuş, hatta kendi kaderiyle uzlaşmaya bile hakkı olmayan insanları kendi bakış açımla resmettim.

Belki sizlerde bu yolda fark etmeden ilerliyorsunuzdur…

Ali Nedaei bu anlatım diliyle, hazırlamış olduğu eserlerini Nilüfer Moayeri Küratörlüğünde “ ‘’Resim ve Özgünbaskıları’’ adlı sergi başlığı altında, 25 mart 2014 – 20 Nisan 2014 tarihleri arasında Pera Sanat Galerisi’nde siz sanatseverlere sunuyor.