Karamela sever misiniz? Ben çok severim.

Ağızda dağılan o yanık şeker tadında hem bir geleneksellik hem de insana kendini teslim eden bir naiflik vardir.

Benim için Karamela sanki insanlara sadece mutluluk vermek icin icad edilmiş bir tad gibidir.

Norveçli bir anne ile Türk bir babadan doğan ve uzun yıllar Norveç'te yaşayan Sibel Sun Kurt eserlerinde her iki kültürü de harmanlayarak kendi özgün çizgisini yakalamış özel bir sanatçıdır.

Onun tablolarına baktığımda hem geleneksel hem çağdaş, bazen çelik manolyalar kadar güçlü ve direncli bazen de Anna Karenina kadar duygusal ve naif kadınlar görürüm.

Her kadın aslında yüzlerce kadından meydana gelmistir. Onlar kristal bir prizmanin ışıgı yansitmasi gibi farklı dönemlerde farklı sekillerde karşımıza çıkar ve hem bizi hem de kendini şaşırtarak yoluna devam eder.

Kadınların anlaşılamaması belki de bu yüzdendir. Bence onu tek bir kimlikle anlatabilmek bu yüzden çok zordur..

Kimbilir, Sibel'in bizlere sunduğu eserlerdeki figürler de belki onun içindeki keşfedilmeyi bekleyen kadınların tuvale yansıyan yüzleridir.

Öyle rengarenk ve güzel, muhtemelen gizli romantik hayalleri olan,ama bir o kadar da mücadeleci ve hayatını şekillendirmeye çalışırken kırılganlğını asalet içinde gizlemeyi başarmış, bu arada kadın görüntüsünü de yitirmemiş,aşk tadında karamela kokulu bir kadınlar dünyasıdır ki bu,bence sadece bu yüzden bile gizemli , kışkırtıcı ve izlenmeye değer.

Gelin onlari hep beraber çözelim ve Apeiron Artpus Galeride karamela tadında birgünde buluşalım.

Sibel Sun Kurt’un ‘ Karamela Tadında Kadınlar sergisi 22 Kasım-22 Aralık 2012 tarihleri arasında pazar pazartesi günleri hariç hergün 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.