Sartre’ın varoluşçu yaklaşımından yola çıkan bir yüzleşme sergisidir. Metin Ertürk’ün bu sergide izleyiciyle paylaştığı eserler, bireyin başkalarının bakışıyla nasıl şekillendiğini ve bu sürecin kişisel değer sistemini nasıl etkilediğini sorguluyor.

Ertürk, bu sergisinde parçalanmış yüzeyler, duvara entegre işler ve çok katmanlı kompozisyonlarla çalışıyor. Çocukluk, aile ilişkileri, toplumsal değer yargıları, kimlik ve hakikat gibi temalar; karo yüzeylere ve üç boyutlu formlara taşınıyor.

Metin Ertürk, seramik sanatına kavramsal yaklaşımıyla tanınan, üretimlerinde boşluk, geçmiş, yaşanmışlık, kimlik gibi temalara odaklanan bir sanatçıdır. Bu sergideki işler, sanatçının önceki serileriyle kavramsal ve teknik bağlar kurarken, aynı zamanda yeni bir dil arayışını da gösterir.