“SARI BİR AN: ÇEKİCİ ve GEÇİCİ” sergisinde sanatçılar “sarı” rengin çağrıştırdığı şeyleri, hissettirdiği duyguları ve uyandırdığı düşünceleri tuvallerine aktardılar…

Sıcak, neşeli, samımı, dost, şakacı, dışa dönük, iletişimci SARI. Ben buradayım diye bağıran, bütün renkler arasında hemen öne çıkan, aydınlatan. Engin, derin, sınırsız, MAVİ’yi huzurlu YEŞİL’e, rakibi KIRMIZI’yı neşeli TURUNCU’ya, MOR’un mistik, bilge, dingin duruşunun yanında tüm “çekiciliği ve geçiciliği” ile kontras SARI.

Çıplak gözle bakamadığımız, hep belli bir mesafede durması gereken, biraz uzaklaştığında ya da yaklaştığında mavi-yeşil Dünya’nın var olamayacağı, kavimlerin ilahi varlığı Güneş, ilham, yaratıcı, genişleyen… Parlak, aydınlık, umut SARI.

Varlığı ile bereket, zenginlik, kudret sahibine yokluğu ile köle yapan buğday SARI, var olma iddiası… Hırslı, hükmedici.
Hilekar, kıskanç SARI, yönetir… Zeki, ince, pratik…
Bazen ruhu sıkan, asabileştiren, hastalıklı, melankolik SARI.
Özlem, hüzün, son bahar SARI.

15 Eylül – 24 Ekim tarihleri arasında MARJİNART’ta gerçekleştirilen SARI BİR AN: “Çekici ve Geçici” sergi projesi için bir araya gelen sanatçılar: Zuhal Kaval, Taylan Akdağ, Şükran Baykara, Süheyla Sabır, Müjgan Özkaya Yılmaz, Mihriban Yurdaün, Mehmet Aksel, Kainat Barkan Pajonk, İpek Kocaaydın, Güldemay Gürsoy, Funda Tarakçıoğlu, Esma Demir, Çiğdem Öner, Aylin Menekşe, Ayla Dündar.