Bilinmeyen fotoğrafçılar, bilinmeyen fotoğraflar ile Selçuk Erez Koleksiyonu’ndan bir seçki Galeri G-art’da...

Hamile bir kadin, annesiyle poz veren bir çocuk, doğum günü partisinden bir kare, sevgilisiyle çektirdiği fotoğrafı sevgilisinden ayrıldıktan sonra kesip sadece kendi kısmını saklamış genç bir kadın, evlilik hatıraları, gelinler, sınıf resimleri ve gezileri.... Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden günümüze yaşamın tam içinden kareler...

Nerede, ne zaman, nasıl, niçin ve kimin tarafından çekildiğini bilmediğimiz bu kareler yıllar sonra biraraya geliyor. Bu fotoğrafları biraraya getiren Selçuk Erez’in belirttiği gibi “Çeşitli yollardan sahaflara ulaşmış fotoğraflar arasında en usta fotoğrafçılara taş çıkartacakların bulunduğunu anladığım günden beri bunları toplamaya başladım. Bugün düğün törenlerinden pikniklere, askerlik hatırlarından Beyoğlu turlarına, doğum günü kutlamalarına kadar –estetiğine önem vererek—biriktirdiğim çok sayıda fotoğrafa baktığımda, psikologların haklı olduğunu, fotoğrafların sadece resmi çekilenleri değil, resmi çekenle çekilen arasındaki ilişkiyi, iletişimi ve bu insanların birbirleri hakkındaki yorumlarını da yansıttıklarını anladım.

Annemle babamın 1934 tarihli nüfus cüzdanlarında “akdin icra edildiği yerde fotoğrafçı yoksa cüzdana fotoğraf konmayabileceği" de yazılı. O günden bugüne geldiğimizde fotoğraf dijital kamerayla, hiç olmazsa fotoğraf çeken cep telefonuyla hayatımızın bir parçası... Facebook ise global aile albümümüz...

Fotoğrafın gösterdiğinden fazlasını yansıttığı gerçeği bugün de geçerli.

Bir halk sanatı olarak düşündüğüm bu sergideki fotoğraflar, bu nedenle hem estetik açıdan hoşuma giden hem de fotoğrafı çekilenle çeken arasındaki psikolojik alışverişin değişik düzeylerini yansıtan gizli imzalı fotoğraflardır.”

Sergi bu fotoğrafları ilk kez biraraya getirirken hem fotoğrafın gücünü gösteriyor hem de izleyicileri bir keşfe davet ediyor. Belki de fotoğraftaki yüzler bizim için bilinmeyen olduğu kadar ziyaretçiler için tanıdık yüzlerin geçmişteki izlerini taşıyordur.

Prof. Dr. Selçuk Erez

1936 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. New York'ta Columbia Üniversitesi’nde Kadın-Doğum uzmanlığı, Houston'da Jinekolojik Onkoloji Fellow'luğu yaptı.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Profesör oldu.

1981’de Güneş Gazetesinde başladığı köşe yazarlığını, Cumhuriyet Gazetesinde sürdürmektedir."Makriköye Dönüş", "Garo Dayı", "Dünyanın Sonu Gelmeyecek" ve " Eldebran'a Gideyim mi ?" başlıklı roman, makale ve öykü kitapları vardır.

Sergi Salı hariç her gün saat 11:00 – 19:00 saatleri arasında gezilebilir.

Her sergide olduğu gibi, galeri gelirinin tamamı AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı)‘e bağışlanacaktır.