Son dönem işlerinde yaşadığı duyguları doğrudan anlatmak yerine örtük bir dil kullanan Şeyda Cesur; iç dünya, hayaller, düşler, yalnızlık, yaşam ve ölüm temalarıyla, zıtlıkları içinde barındıran egzotik ve mitolojik anlatımı tercih ediyor. ‘Kuş Dili’ adını verdiği yeni serisi, popüler kültür figürlerinden yola çıkarak aşina olduğumuz imgeleri ele alıyor, gerçek dünyadaki anlamlarını silikleştirerek derine inmemizi istiyor.

“Çalışmalarımda gerçeği değil, gerçeğin insanda bıraktığı etkileri yansıtıyorum” diyen Cesur, “Kuş Dili”nin altıncı duyumuz olan algıya gönderme olduğunun altını çiziyor. Resimlerinde kullandığı figürlerden kuş; ruhu, hafifliği ve yükselişi temsil ederken, kanat ve tüyler adalet, doğruluk ve hakikati sembolize etmektedir. Sanatçı, “gerçek bana görünen değil, bende hissettirdiği şeylerdir” derken, diğer taraftan üslubunu zıtlıklardan oluşturarak “zıtlık yoksa hareket” yoktur diyor. Renk, ölçü, doku, biçim kontrastından yararlanarak, nokta ve çizgilerden oluşturduğu zengin renk skalası ile izleyiciyle kurmak istediği bağa “iletişim estetiği” adını veriyor.

“Kuş Dili” sanatçının 12. Kişisel sergisi. Sergi 23 Mayıs-10 Haziran 2017 tarihleri arasında MERKUR’de izlenebilir.