Gündelik ilişkiler içinde savrulan, standardını oluşturamayan, bu nedenle sürekli sorunlar içinde yaşayan, değişik kesimlerden insan tiplerinin anlattığı bir oyundur bu. Ama kendini "Oyun İzleme, Oyunlara Çeki Düzen Verme ve Gerektiğinde Oyunlara İzin Vermeme Komisyonu Üyesi" olarak tanıtan biri, oyuna müdahale eder. Oyun boyunca, kendince yönlendirmelerde bulunur. Oyun bu halde, "çalgılı çengili absurd kabare" olarak oynanmaya çalışır. Oyunun sonunda, ne böyle bir komisyon ne de böyle bir üye olmadığı anlaşılır.

Asıl ve en kötü sansür, insanın kendine uyguladığı sansürdür. Hayatlarımız "haraşo" haline dönüştüren de, kendimiz olarak yaşamayı bırakıp, başkalarına göre hayatımızı düzenlemeye çalışmaktır. Böyle bir anlayışla, demokrasi, çağdaşlık, kadına ve çocuğa saygı, insan hakları… Kısaca 21. yüzyıl insanı ve toplumu olmak, mümkün değildir. Oyun, bu temel yaklaşımını, bir turna tiyatrosunun kendine özgü atmosferi içinde, güldürü türünde ve müzikal işlenişle aktarmaktadır.