Züleyha Abdullayeva
Bakü doğumlu olan Züleyha Abdullayeva, 6 yaşından itibaren müzik eğitimine başladı. En son Üzeyir Hacıbeyov konservatuvarı ve Bilimler Akademiyası’nın yüksek lisansıyla, Güzel Sanatlar doktora ünvanını aldı. Bunun yanında Bio-enerji ve Nilgün Thomson’dan Reiki uzmanlığını elde etti, ayrıca School of İntegrated Holistic Healing’in “Özde Şifa”, St. Petersburg’da, Professional Association İnternational Medicine Alternativa’dan Master of Level, Rushel Blavo’dan müzik terapi dersleri aldı. Müzik terapisi konusunda kapsamlı araştırmalar yapmaktadır. Zihinsel engelli, otistik çocuklara, omur iliğinde bozukluk olan insanlara terapi amaçlı düzenlediği konserlerden, müziğin insan vücudu ve zihninde yarattığı süreçleri gözlemleyerek, bu alanda bilgi ve deneyimini arttırmaya çalışıyor.
Figen Genç
Ankara doğumlu olan Figen Genç, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü mezunudur. Sanatçının ilk müzik eğitimi ve müzikal çalışmaları 1988 yılında,TRT Ankara Radyosu Çok Sesli Gençlik Korosunda başlamıştır. Şef doçent Mustafa Apaydın ve Feruzan Esmergül eşliğinde 6 yıl soprano olarak kadroda yer almıştır. Ayrıca Polifonik Korolar Derneği ve Filarmoni Korosunda da çalışmaları olmuştur.
1995 yılında Unicef`in daveti ile İsviçre Zürih`te bir halk müziği konseri verdi. 1996`da sanatçı, türkülerden oluşan "Kırmızı Gül" adlı albümünü çıkardı. Turneler, Antalya, Adana, Ankara, İstanbul, Bursa Ordu`yu da kapsayacak şekilde devam etti.
1999 Haziran’ında 2. albümü "Nazende Sevgilim" müzik severlere sunuldu. Prof. Jirayr Aslan ve Timur Selçuk`tan müzik dersleri aldı. Figen Genç Avusturya’da (Wels),
Almanya’da (Stuttgart, Hamburg, Frankfurt) ve İsviçre’de (Zürich, Basel) konserlere katıldı.
Yurt içinde, aralarında 1. Uluslararası Köyceğiz Film Festivali, 3. Açıkhava Film Festivali (Ankara), Kısa metrajlı Film Şenliği (Ankara), Isparta Gül Festivali, Şişli Halk Müziği Festivali`nin de bulunduğu birçok festivalde yer almıştır.
Son yıllarda Züleyha Abdullayeva’nın yaptığı Müzik Terapisi çalışmalarına katılarak, sanatına bambaşka bir yön verdi. Piyanonun sesine bir de soprano vokal katılınca, müziğin tedavi gücünü arttırdı.
Hepimizin içinde bizi kutsal kılan bir ışık zerreciği vardır. Bu zerrecik belirli zamanlarda içimizdeki enerjinin titreşimleriyle birleşip maddeselleşir ve sese, yani işitilir hale dönüşmeye başlayabilir. Müziğin tedavi gücü, insanların günlük yaşamında aranan, arzu edilen hoş bir huzur etkisini göstermektedir. İbni Sina’nın açıkladığı gibi; “Tedavi hastaya hiçbir kötü duygu vermeden, rahat ve hoş bir ortam yaratmalıdır”. Züleyha Abdullayeva, dinleyiciyle arasında bir enerji bağı kurarak, onlarda duyumsadığı bu ışığın dinamiğini, doğaçlama çalacağı piyano ile yansıtmaya çalışacak. Öfke, kaygı, korku, baskı gibi negatif duygulardan arınıp çözülmeyi hedefleyen bu performans, müzik yoluyla bilinçaltını uyararak algıyı değiştiren ve dönüştüren bir deneyimi dinleyicilerle paylaşmayı amaçlıyor. Bu terapi sırasında değişik ruh halleri içerisine girip, hayatınızda o dönüm noktalarını birdaha yaşayıp, bütün duygularınızı boşaltıp ve yepyeni bir ruhla ordan ayrılmış olacaksınız.