Peri’nin Türkçe dersi için bir hikâye yazması gerekir. Ödevini yapmayı son güne bırakan Peri bir kitabevine gider. Bu son derece gizemli yerde gördüğü Shakespeare kitaplarına bakıp onun bunca hikâyeyi nasıl yazdığını merak eder. Peri’ye göre Shakespeare doğuştan yeteneklidir. Kendisinde böyle bir yeteneğin olmadığını düşünen Peri, tam pes etmek üzereyken Shakespeare’i bir kez olsun görebilmeyi diler ve birdenbire açılan gizli bir geçitten geçerek kendisini Shakespeare’in döneminde hatta onun odasında bulur. Ama beklediğinin aksine Shakespeare bir türlü yazamamaktadır. Onunla karşılaştığında kendisinin çağlar ötesinden geldiğini kanıtlamaya uğraşır. Shakespeare’in değişime dirençli yardımcısı Mary’nin onlara katılmasıyla aralarında bazı atışmalar yaşansa da sonunda her şey tatlıya bağlanır. Ama şimdi ortada başka bir sorun vardır. Peri kendi zamanına ve evine geri dönebilecek midir? Tarihsel süreçte farklılaşan insan yaşamı, davranışları, değer yargıları esprili bir dille tartışılırken, temel insani duyguları işlemiş olmasının Shakespeare’in oyunlarının ve elbette evrensel sanat yapıtlarının hep güncel kalmasını sağladığına işaret edilir. Başarmak için yeteneğin tek başına yeterli olmadığı, esas olanın amaca giden yolda, zorluklar karşısında pes etmeden gayret göstermek olduğu vurgulanmaktadır. Oyunda çocukların Shakespeare’in eserleri ve oyun karakterleri hakkında bir fikir oluşturmaları da gözetilmiştir.