İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin haşere ile mücadele çalışmalarını anlatan ve bu amaçla alınan 157 aracı tanıtan Başkan Kadir Topbaş, insan ve çevre sağlığı için biyolojik ilaçlama yaptıklarını belirterek, “İstanbul’da haşere ile bilimsel yöntemlerle mücadele ediyoruz. Her alanda olduğu gibi bu mücadelede de en son teknolojiyi kullanıyoruz” dedi. Mazot yakarak sinek öldürme dönemi bitti

Başkan Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin haşere ile mücadele çalışmalarını ve bu amaçla alınan 157 aracı, Dolmabahçe’de düzenlene törenle basına tanıttı. Törende Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Muzaffer Saraç, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Cevat Yaman, Sağlık A.Ş. Genel Müdürü Dinçer Çetintaş, Başkan Danışmanı Prof. Mustafa Ilıcalı ile ilaçlama ekibi ve vatandaşlar da yer aldı.

Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş, “her işin başının sağlık” prensibiyle İstanbul’daki kamu sağlığını korumak ve geliştirmek, insanları bu konuda bilinçlendirmek amacıyla yaptıkları çalışmaları büyük bir titizlikle sürdürdüklerini söyledi. Dünya Sağlık Örgütünün “Sağlıklı Kentler Projesi”ni tüm boyutlarıyla hayata geçirdiklerine dikkat çeken Başkan Topbaş, “Koruyucu halk sağlığı” çalışmaları kapsamında aldıkları 157 adet yeni araç ve teçhizatla birlikte 2011 ilaçlama sezonunu başlattıklarını ifade etti.

İlaçlamaları, “vektörlerle mücadele” denilen bulaşıcı hastalık taşıyan ve halk sağlığını tehdit eden her türlü kemirgen, uçkun ve haşereye yönelik olarak sürdürdüklerini anlatan Kadir Topbaş, “İstanbul’daki haşereyle mücadele çalışmalarını alışılagelmiş yöntemlerin dışında bilimsel yöntemlerle yapıyoruz. Her alanda olduğu gibi bu mücadelede de en son teknolojiyi kullanıyoruz. İstanbul’da mazot yakarak haşereyle mücadele etme dönemi bitti. Bu tarz mücadele insan sağlığına çok zararlı ve uçan haşereye karşı ancak yüzde 10 başarı sağlıyor. Bu nedenle çevre ve insan sağlığını tehdit etmeyen biyolojik ilaçlama yaptığımızın altını özellikle çizmek istiyorum” diye konuştu.

Haşereyle kaynağında daha larva halindeyken mücadeleye başladıklarını, aktif saha çalışmasının yanında vatandaşların çağrı merkezine bıraktıkları mesajları dikkate alarak lokal düzeyde mücadelede de yaptıklarını dile getiren Topbaş, şöyle konuştu;

“Eğer biyolojik ilaçla mücadele mümkün değilse, kapalı alanlarda ve insanların yoğun olarak bulunmadığı ortamlarda kimyasal ilaçlarla da ilaçlama yapılabiliyor. Bunu konusunda uzman personel gözetiminde, eğitimli saha ilaçlama personeli ile yapıyoruz. 2011 yılı için ayırdığımız bütçe 23 milyon TL’dir. Bu hizmet için İstanbul geneline yayılmış altı ana şantiyemiz var. Teçhizatımız ise son sistem. Diğeri mücadelemizi ise Call Center ile lokal düzeyde yapıyoruz. Bunu halkımızdan gelen talep üzerine acil müdahalede bulunmak amacıyla kurduk. Vatandaşlarımız ‘444 0 227’’ numaralı Çağrı Merkezini arıyor. Ve alınan talepler doğrultusunda ekiplerimiz harekete geçiyor. Bu çerçevede 2010 yılı içerisinde 16 bin 766 adreste vektörle mücadele çalışması yürütüldü.”

Üreme Kaynaklarının Yüzde 50’si İnsan Eliyle Oluşturuluyor

Başkan Kadir Topbaş, 2010 yılı kasım ayından itibaren fare, kemirgen ve hamam böceği ile mücadele de yapıldığını, bu kapsamda İstanbul genelindeki 110 bin rögar kapağının açılarak ilaçlandığını ve daha sonrasında kontrollerinin yapıldığını kaydederek, bunun Türkiye genelinde şehirsel alanda yapılmış en büyük fare ve kemirgen mücadelesi olduğuna dikkat çekti.

Haşereyle mücadelede teknolojiyi son derece etkin kullandıklarını vurgulayan Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “İstanbul genelinde GPS destekli uydu koordinatları kullanılarak 103 bin adet vektör üreme ve barınma kaynağı tespiti yapıldı. Böylece İstanbul genelinde sivrisinek kaynak haritası çıkarıldı. Burada önemli bir konuya halkımızın dikkatini çekmek istiyorum. Üreme kaynaklarının yüzde 50’si, insan eliyle oluşturulmuş ve küçük önlemlerle profesyonel yardım gerektirmeden yok edilebilecek türde kaynaklardır.

Mesela aşırı sulama kaynaklı ıslak toprak, suyu yenilenmeyen havuz, küvet, hazne, su birikintileri, asansör boşlukları, ağzı tam kapatılmayan çöp poşetleri ve konteynırları, kireçleme yapılmayan gübrelikler, periyodik olarak temizlenmeyen çatı yağmur olukları hep vektör bazlı çevre kirliliği oluşturacak potansiyel alanlardır. Vatandaşlarımız bu konuya dikkatle eğilirlerse kamu sağlığı açısından çok büyük ilerlemeler sağlanır.”

“Eğer biyolojik ilaçla mücadele mümkün değilse, kapalı alanlarda ve insanların yoğun olarak bulunmadığı ortamlarda kimyasal ilaçlarla da ilaçlama yapılabiliyor. Bunu konusunda uzman personel gözetiminde, eğitimli saha ilaçlama personeli ile yapıyoruz. 2011 yılı için ayırdığımız bütçe 23 milyon TL’dir. Bu hizmet için İstanbul geneline yayılmış altı ana şantiyemiz var. Teçhizatımız ise son sistem. Diğeri mücadelemizi ise Call Center ile lokal düzeyde yapıyoruz. Bunu halkımızdan gelen talep üzerine acil müdahalede bulunmak amacıyla kurduk. Vatandaşlarımız ‘444 0 227’’ numaralı Çağrı Merkezini arıyor. Ve alınan talepler doğrultusunda ekiplerimiz harekete geçiyor. Bu çerçevede 2010 yılı içerisinde 16 bin 766 adreste vektörle mücadele çalışması yürütüldü.”

13.04.2011 İBB