Taksicilerle bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve Başkan Topbaş, taksici esnafının sorunlarını ve taleplerini dinledi. Topbaş, ‘Call Center’ sistemiyle taksicilikte modern bir yapılanmaya gideceklerini anlattı. Erdoğan ise, yakıtta ÖTV’nin kademeli olarak ineceğinin müjdesini verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği toplantıda taksicilerle bir araya geldi.

TAKSİCİLERİN DERDİ BİZİM DERDİMİZDİR
Toplantıda taksicilere hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki taksi esnafıyla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, şehirdeki tüm taksicilere hayırlı, bereketli işler, kazasız, sorunsuz mesailer temenni etti.

“Taksici esnafının derdi bizim derdimizdir. Şoför kardeşimin meselesi bizim meselemizdir. Her türlü sorununuz, sıkıntınız, emin olun, bizim sorunumuzdur, bizim sıkıntımızdır” diyen Başbakan Erdoğan, 1985’ten bugüne, direksiyonu başında saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden 105 kişiyi rahmetle yad ettiğini söyledi.

İstanbul gibi devasa bir şehirde, böylesine büyük bir metropolde taksicilik yapmanın, taksici esnafı olmanın ne kadar meşakkatli olduğunu çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, taksicilerin her sabah, eşlerinin, çocuklarının, anne babalarının hayır duasını alarak yola çıktıklarını, akşam geç saatlere kadar, bazen sabahlara kadar direksiyon salladıklarını ve bin bir güçlük içinde evlerine ekmek götürme mücadelesi verdiklerini anlattı.

Taksicilerin gün ve gece boyunca, kendi derdini unutup, vatandaşın derdini dinlediğini, onların dertleriyle dertlendiğini ifade eden Erdoğan, taksici esnafının müşterisinin sevincini paylaştığını, sevenleri buluşturup heyecanlara ortak olduğunu bildiğini kaydederek, şöyle konuştu;

“Sizlerin, taksici esnafı olduğunuz kadar, insan sarrafı olduğunuzu da biliyor, görüyorum. Ben şundan eminim, kazandığınız para, alın terinizin karşılığıdır ve ananızın ak sütü kadar helaldir. Ekmeğine emeğini, alın terini katık yapan, helal yoldan kazanan, evine, çocuklarına helal lokma götüren her bir taksici, bizim kardeşimizdir, bizim kader arkadaşımızdır, yol arkadaşımızdır. Biz tepeden inmedik, biz birilerinin siyaset mühendisliğiyle bugünlere gelmedik. Biz, bürokrasiden, elitlerin arasından, sırça saraylardan değil, Kasımpaşa’dan buralara geldik. Nereden geldiğimizi çok iyi biliyoruz. Milletin içinden geliyor, kendimizi milletin, sizlerin hizmetkarı olarak kabul ediyoruz. Değerli sanatçımız Orhan Gencebay’ın şu dizelerini burada bir kez de sizlerle paylaşmak istiyorum; ’Ben, topraktan bir canım senin gibi/ çiğnesen ne fark eder, yolun gibi/dil söylemiş, kalp kırılmış. Ha bir eksik, ha bir fazla/ Ne fark eder, derdim gibi/ Ben, seni her halinle seviyorum, toprak gibi...’ Evet, ben sizi her halinizle seviyorum. Ben milletimi, ülkemi, bayrağımı seviyor, kendimi ancak ve ancak onların hizmetkarı sayıyorum. Onun için ’tek millet, tek bayrak, tek vatan’, onun için ’tek devlet’ diyoruz. Taksici esnafının derdi, bizim derdimizdir. Şoför kardeşimin meselesi bizim meselemizdir. Her türlü sorununuz, sıkıntınız, emin olun, bizim sorunumuzdur, bizim sıkıntımızdır.”

Dünyadaki her şehrin, en başta taksicileriyle insanları karşıladığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, ’’Taksiciler, her şehrin adeta imzasıdır, mührüdür. Her şehir, taksileriyle taksicileriyle canlıdır, cıvıl cıvıldır. İstanbul; tıpkı New York, Londra, Paris ve Tokyo gibi, yollarına taksilerin hayat verdiği, sarı renkleriyle her köşesine renk kattığı bir şehirdir. İstanbul’daki her taksiciler şehri avucunun içi gibi bilir. Her taksici şehrin güzelliklerini, gizemini, heyecanını bütün benliğinde yaşar. Taksici esnafı, aynı zamanda geleneksel mahalle kültürünün ayrılmaz parçasıdır” diye konuştu.

Taksi duraklarının, dostluğun, tanışmanın, kaynaşmanın, komşuluğun ve komşuluk hukukunun mekanları olduğuna işaret eden Erdoğan, taksi şoförünün, sevenleri kavuşturduğu kadar, mahallenin 24 saat bekçisi, sırdaşı ve kardeşi olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Her birinizin bir İstanbul aşığı olduğunu biliyorum. Her birinizin İstanbul’a en az benim kadar sevdalı olduğunuzu biliyorum. Ben bu güzel şehre ettiğim hizmet kadar, sizlerin de bu güzel şehre can kattığınızı, hayat kattığınızı çok iyi biliyorum” şeklinde konuştu.

KORSAN TAKSİNİN TAKİPÇİSİYİZ
Taksicilere hitap eden Başbakan Erdoğan, korsan taksi konusunun takipçisi olduklarını belirterek, “Valilik olarak, emniyet müdürlüğü olarak bu işin peşini bırakmıyoruz, bırakmayacağız. İnşallah yeni dönemde, tabii burada bu işin yasal düzenlemelerini de çok daha ciddi, çok daha caydırıcı şekilde alacağız. Bunun yasasını çok daha farklı şekilde çıkaracağız. Bu bir hak gasbıdır, buna müsaade edilemez, buna müsaade edemeyiz” dedi.

Haliç Kongre Merkezi’nin geçmişini hatırlatan Erdoğan, buranın geçmişte mezbelelik olduğunu, buralarda uykuluklar, kokoreçler yendiğini, kokudan geçilmediğini anlattı. Kongre merkezinin temelini kendisinin attığını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da tamamladığını hatırlatan Erdoğan, kongre merkezinin uluslararası bir merkez olduğunu, binanın çevresini de değiştirdiğini dile getirerek, “İşte kentsel değişim, dönüşüm bu, ufuk bu. Eğer ufkunuz varsa bunları yaparsınız, ufku olmayanların bunları yapması mümkün değil. Bire takarken onlar geri vitese takarlar. Farkımız bu” dedi.

YAKITTA ÖTV KADEMELİ OLARAK İNECEK
Taksicilere, “Unutmayın, hatalı sollama öldürür, hatalı oylama süründürür” diye seslenen Başbakan Erdoğan, ekonomide iyileşme devam ettikçe her kesimin üzerindeki vergi yükünü azalttıklarını, süreç içinde şartlar, imkanlar elverdikçe, yakıtta ÖTV miktarını da kademe kademe düşüreceklerini, taksicilerin yakıt masrafını da en aza indireceklerini müjdeledi.

Kamuya olan borçların yapılandırılmasıyla ilgili bir düzenleme yaptıklarını da hatırlatan Erdoğan, “Vergi ve SGK borçlarıyla alakalı, tahakkukta bir yığılma oldu ciddi miktarda. Bunu bir ay süreyle uzattık ki bu tahakkukun yapılmasına yönelik bir rahatlama meydana gelsin ve bununla ilgili yarın bu yayınlanacak ve süreç başlayacak, bir ay daha uzatılmış oluyor” diye konuştu.

Taksici ehliyeti konusunda, şoförlerin can güvenliği noktasında, Büyükşehir Belediyesi, valilik, emniyet müdürlüğü ve hükümet olarak federasyonla irtibat halinde olduklarını ve bu sorunlara da hep birlikte çare ürettiklerini belirten Erdoğan, “Biz şunu çok iyi biliyoruz; taksicileri huzurlu olan bir kent, güvenli bir kenttir, huzurlu bir kenttir. İşte onun için her meselenizi yakından takip edecek, bugüne kadar çözdüğümüz meselelere yenilerini ekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

TAKSİ DURAKLARINA ESTETİK GÖRÜNÜM
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan, taksi duraklarının mimari yapılarını farklılaştırmasını isteyen Erdoğan, “Kasımpaşa’da deniz taksi için durak yoksa Kadir Bey eski Kasımpaşalıdır, hemen yapar” dedi. Taksicilerin gürültü kirliliği, trafik kuralları, müşteri memnuniyeti gibi konularda, İstanbul’a yaraşan bir nezakette olduklarına inandığını belirten Erdoğan, “Hani derler ya ’İstanbul efendisi’... Bunu başka yerlerde söylemezler. Ankara, İzmir efendisi gibi bir ifade yoktur. Edebiyatımızda ’İstanbul efendisi’ diye bir ifade vardır. Bunu inanıyorum ki İstanbullu şoför kardeşlerim yerine getirecekler” diye konuştu.

Türkiye’de, ülkenin, milletin, sokağın ve siyasetin nabzını en iyi berberler ve taksicilerin tuttuğunu ifade eden Erdoğan, “Dedim ya sizler, insan sarraflarısınız. Şimdi sizlere soruyorum, istikrar sürsün mü, Türkiye büyüsün mü, İstanbul büyüsün mü, Türkiye bir kez daha büyük düşünsün mü? Sizler ’evet’ diyorsanız bu iş bitmiştir. Şunu da burada hatırlatmak istiyorum, unutmayın, hatalı sollama öldürür, hatalı oylama süründürür...” şeklinde konuştu.

İstanbul’da tarihe, turizme, kültüre ve spora yaptıkları yatırımlarla kente gelen turist sayısının 10 milyona yaklaştığının altını çizen Erdoğan, bunun aynı zamanda şoförlerin hareketini de artıracağına dikkat çekerek, esnaf federasyonun yabancı dil kurslarını yaygınlaştırması gerektiğini, şoförlerin artık İngilizce konuşmasının önemli olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Şakır şakır İngilizce konuşacaksınız. Yalnız müşteriye ’One munite’ dersen gelmez, onu söyleyeyim. Müşteriye ’Welcome’ diyeceksin, gelecek” diye espri yaptı.

03.05.2011