Arap Camii

Adres: Tersane Cad. Arap Camii Mah. Mahkeme Sok. N: 16 Beyoğlu İstanbul

Telefon: 0212 237 62 05 - 0212 253 53 44

Paylaş:

Yorumlar:

istanbul.net.tr Haziran 1, 2012

Arap Cami Perşembe pazarında bulunan İstanbul’un ilk camisi olma özelliğini taşıyan kiliseden dönen camilerimizden biridir.
Halen faaliyettedir.

Arap Cami (Camii Kebir)

Arap Cami nin yapılışı:

Arap Cami hakkında inceleme yapan araştırıcılar binanın menşei hakkında birbirinden farklı teoriler ileri sürmektedirler. Büyük bir kısmı Galata’nın en büyük İslami Mabetlerinden biri olan Arap Camiinin MS 717 (H. 95) yılında İstanbul’u muhasara eden Arap Ordusu kumandanı Abdülmelik oğlu Mesleme tarafından yaptırıldığı yolundaki rivayeti kabul etmişlerdir.

Diğer bir kısım tarihçiler Arap Cami’nin ilk menşeinin Bizans aslına bağlı olduğunu idda etmişler nihayet esaslı araştırmalar sonunda hali hazırda cami olarak kullanılan yapının traihi kıymeti haiz olan ön kısmının eski bir Bizans Kilisesinin harabeleri üzerine kurulmuş bir bir Latin Kilisesi olduğu bilahare camiye çevrildiğini kabul etmişlerdir.

Neden “Arap Cami” denildi:

Tarihi Arap Cami hakkında edindiğimiz müşterek noktalardan birisi bu caminin ilk defa Arap Müslümanlar tarafından inşa edildiği rivayetidir. Bunun için de isim olarak Arap Cami denilmiştir.
İkincisi Türkler Istanbul’u fethettiği zaman bu eser yine Dominiken papazlarının elinde kilise olarak kullanılıyordu. İkinci Beyazıt zamanında (1481-1512) İspanyadaki Endülüs Emevi devletinin son kalıntısı olan Beni Ahmer Devleti yıkılınca Arap Müslümanlarının çoğu İstanbul’a göçmen olarak kabul edildi. İşte o zaman bu bina eski bir Arap eseri olması hasebiyle Dominikenlerden alınmış , buraya yerleştirilen göçmen Arap müslümanlar için yeniden cami haline sokulmuştur. Bundan sonra bu caminin ismi kesin bir şekilde Arap Cami diye adlandırılmıştır. Ayrıca bu eser Galata Muhitinin en büyük camii olduğu içinde “Büyük Cami” anlamında ” Camii Ekber” namı ile kayıtlara (Kynk: Türk Ansiklopedisi C.3 S. 228) geçmiştir.

Arap Caminin Tarihçesi

Galata kentsel dokusunda beton bloklar arasında, sivri külahlı hayli yüksek kare biçimli kulesiyle hala fark edilebilen Arap Camii; fetih öncesinden kalan İstanbul`un tek Gotik kilisesidir.

İstanbul’da ilk ezan sesinin yükseldiği yer 717 yılında yapılmış olan İstanbul’un ilk camii hüviyetini taşıyan Arap Camiidir. İstanbul’un Fethi için M.S. 717 yılında gelmiş olan Müslüman Arap kumandanlarından ve sahabe neslinden meydana gelen bir ordu başında Mesleme Bin Abdülmelik adındaki komutan; Galata’da Bizans semalarına ilk Ezan-ı Muhammedi sesinin yükseldiği bir Camii yaptırmış ve adına da Arap Camii denilmiştir.

Hicri 95 Senesinin Zilhicce ayında 15 Ağustos 717’e Mesleme Bin Abdülmelik; Karadan bir ordu, denizden kuvvetli bir donanma ile Bizans’ı kuşatmıştır. Muhasara bir yıl kadar devam etmiş ancak Constantinople alınamamıştı. Ama Galata zaptedilmiş ve fethedilmişti. Mesleme ve İmparator Leon arasında varılan bir anlaşma sonucu Arap mescidi inşaa edilmiş ve ibadete açılmıştır. 7yıl kadar İstanbul’da kalmış olan Arap Müslüman Ordusu ibadetini burada yapmıştır. Daha sonra Şamda çıkan bir isyan üzerine Arap ordusunun Şam’a gitmesi üzerine Dominiken Papaz ve Rahipleri burasını kilise haline sokmuş, şimdi minare olarak kullanılan çan kulesini bu esnada de ilave etmişlerdir. 1453 İstanbul’un Fethinden Sonra Kilise Camiye çevrilerek öndeki mihrap ve minber ilave edilmiş ve Osmanlı kayıtlarında yine Arap Mescidi ismini almıştır.

Dördüncü Haçlı Seferi`nde Kudüs yerine Konstantinopolis`i ele geçirmeyi amaçlayan Katolikler, 1200`lerin başlarında Pavlus`a adadıkları bir kiliseyi ve yanına Dominiken Mezhebine bağlı bir manastırı Galata`da yaptırmışlardır. Papaların da yakın ilgisini çeken bu manastır ve kilise, bir süre sonra mezhebin kurucusu olan "San Domeniko"nun adının da eklenmesiyle tanınır: San Paolo ve San Domeniko.

1475`te Fatih, kiliseyi camiye çevirerek vakfına katmıştır. Yirmi yıl sonra da, İspanya`dan çıkartılan Endülüs Arapları`nın bir kısmının, çevredeki mahallelere yerleştirilmesiyle cami, "Arap Camii" olarak tanınır. Caminin Araplara mal edilmesinin bir nedeni de, minareye çevrilen eski çan kulesinin 714`te Şam`da yaptırılan ünlü Emeviye Camii`nin özgün minaresini çağrıştırmasıdır.

III. Mehmet ve I. Mahmut`un annesi Saliha Sultan ve II. Mahmut`un kızı Adile Sultan değişik dönemlerde Cami`yi onartmış; hünkar mahfili, sebil, çeşme, şadırvan gibi ögeler ekletmişlerdir. Özellikle Saliha Sultan`ın yaptırdığı onarımdan sonra caminin iç düzeni, mahfillerin, mihrabın barok ahşap tasarımlarıyla hayli değişmiş, tiyatral bir görümün egemen olmuştur.

1913-1919 yılları arasındaki kapsamlı onarım sonucu yapı yeniden büyük bir değişime uğrar: Avlu duvarı yıkılır, Cami genişletilerek yeniden yaptırılır. "Arabesk" bir son cemaat mahalli ekletilir. Döşeme altında kalan yüzü aşkın Latin soylusunun mezar taşları müzeye taşıtılırken, mihrabın yanındaki "Mesleme`nin Çilehanesi", "Arap Baba Merkadi" ve çevrede sahabelere ait oldukları ileri sürülen birkaç kabir de Arap kimliğini daha güçlendirerek vurgular. Yapı her ne kadar büyük ölçüde İslamlaşmış (Osmanlılaşmış) ise de, dikkatli bir göz, çok az da olsa Gotik geçmişini belgeleyen birtakım mimarî ögeleri fark edebilir.

Kaynak: www.arapcami.com ve tr.wikipedia.org

İstanbul Camileri Fotoğraf Galerisi için Tıklayın

Dini Mekan Türü: Cami

istanbul.net.tr

Kare Kod (QR) Uygulaması

Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.

Resime sağ tıklayıp jpg formatında farklı kaydedebilirsiniz.

Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...
Yorumlar yaparak sesini duyur..!

İlginizi Çekebilir

İstanbul Fotoğrafları İstanbul Tarihi İstanbul Müzeleri Dini Mekanlar Tarihi Eserler İstanbul İlçeleri Daha Fazlasını Göster

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT